Bulgaristan, Kuzey Makedonya'ya getirdiği engelleri gevşetiyor
Sofya’daki Parlamento, Bulgaristan’ın Kuzey Makedonya’yla üyelik müzakerelerine ilişkin AB nezdindeki vetosunu geri çekmeye karar verdi. Ancak uzlaşı önerisi, Bulgar azınlığın haklarına yönelik bir anayasa değişikliği yapılması ve Kuzey Makedonya’da konuşulan dilin tanımlanmasına dair hükümlerin belirlenmesi de dahil olmak üzere, Kuzey Makedonya’da direnişle karşılaşan bazı önkoşullar içeriyor. Bulgaristan basını umutlu.
Ortaklığın önkoşulu serbest bırakmaktır
Köşe yazarı Radoslav Bimbalov, Dnevnik’te şu yorumda bulunuyor:
“Makedonya bir asırdan uzun bir süredir artık bizim değil. Bu yüzyılın yarısında, Tito’nun Yugoslavya’da herkese vaat ettiği gibi Slovenya’ya benzemekle meşguldü. Geri kalan süreyi ise çaresizce kendini aramaya harcamıştı. ... Barikatın en azından bir tarafında aklın nihayet siyasi histeriye ışık tutmuş olmasına seviniyorum. Nihayet birinin size gelmesini istediğinizde önce onu salmanız gerektiğine dair kadim gerçeği hatırlama imkânına kavuştuk. Koş Makedonya! Seni bekliyoruz.”
İyileşmesi gereken çok fazla yara var
Yazar Petko Simeonov, 24 Chasa’da Fransa’nın AB dönem başkanlığınca önerilen anlaşmanın barış getirmesini umuyor:
“Makedon ulusunun ve cumhuriyetinin yaratılması sürecine suikastlar (hatta kitlesel infazlar ve toplu mezarlar), hapishaneler, kamplar, yerinden etmeler, fiziksel şiddet ve baskının yanı sıra [Makedonlara özgü] alfabe ve dilin icadı eşlik etmişti. ... Bulgaristan ve Bulgarlar susturulmuş, belgeler ve anıtlar tahrip edilmiş ya da yeniden yorumlanmış ve Bulgar karşıtı bir anlatı geliştirilmişti. Umarım Fransızların önerdiği anlaşma sayesinde Bulgar siyasetçiler bu saldırganlığa son verecek iyi bir enstrüman elde ederler ve bizler de nihayet dost ve aile olarak geleceğe birlikte bakabiliriz.”