Avrupa Parlamentosu: Rusya terörü destekleyen bir ülke
Avrupa Parlamentosu, Rusya’yı terörü destekleyen ülke ilan etti. Ukrayna’daki sivil halka yönelik “kasıtlı saldırılar ve işlenen suçlar” dolayısıyla Moskova’yı suçlayan karar, 494 milletvekilinin açık çoğunluğuyla kabul edildi. 58 ret oyu ve 44 çekimser oy kullanıldı. Avrupa basını, kararın sonuçlarını tartışıyor.
Daha ziyade ahlaki bir baskı unsuru
Radio Kommersant FM, seçilen kelimelerdeki sertliğe rağmen Rusya üzerindeki etkisinin başlangıçta sınırlı olacağı öngörüsünde bulunuyor:
“Batı dünyası, eski ortağını komple izole etmeye ne kadar hazır? Yanıt: Henüz hazır değil. Bunun tek sebebi de Batı toplumunda bu meselede bir fikir birliği olmaması. Ayrıca hâlâ farklı boyutlarda ekonomik bağımlılıklar var. Bu adım adım aşılabilirse, izolasyon da başarılı olacaktır. Bu tür kararlar şimdilik Rusya ve müttefikleri üzerinde ahlaki baskı kurma vazifesini görüyor, çünkü herkes terör destekçisi bir ülkeyle iş yapma riskini göze alamaz.”
Böyle bir devletle müzakere edilemez
Telegraf, kararın Ukrayna’ya Moskova’yla müzakerelere başlaması yönünde uygulanan baskıyı hafifletmesi gerektiğini öne sürerek, siyaset bilimci Petro Oleshchuk’un demecine atıfta bulunuyor:
“Rusya’nın teröre destek veren ülke ilan edilmesi, Ukrayna’ya baskı yapılmasını ve Kremlin’le barış görüşmeleri gerçekleştirmeye ya da tavizler vermeye zorlanmasını otomatik olarak imkânsız kılıyor. Teröristlere taviz verilemez ve bu artık herkes açısından net.”
Suçun adı konmalı
Večernji list, Hırvatistan'daki savaş sırasında da sivil altyapıya saldırılar düzenlendiğini hatırlatıyor ve bu tür suçları kanun dışı ilan etmenin zamanının geldiğini söylüyor:
“Günümüzde durum farklı ve Ukrayna'nın sert kış koşullarında sivillerin elektrik, ısınma, su ve gıdadan yoksun bırakılmasını ciddi bir savaş suçu olarak kabul etme konusunda artan bir kararlılık söz konusu. Zira bu yoksun bırakma, kelimenin tam anlamıyla milyonlarca sivilin hayatını ve hayatta kalmasını tehlikeye atıyor. ... Yani Rusya terörü destekliyor. Şimdi Avrupa Komisyonu tarafından da aynı yönde bir adım atılmasıyla kararın netlik kazanmasını beklemek zorundayız.”