AfD'yi yasaklamak makul bir seçenek mi?
Almanya’da kitlesel sınır dışı planlarının tetiklediği kargaşayla birlikte, AfD’nin yasaklanması tartışmaları da yeniden ivme kazandı. Hafta sonu, ülke genelinde yüz binlerce kişi aşırı sağa, bazı yerlerde de açıkça AfD'ye karşı sokaklara döküldü. Anketler, yüzde 10 (Saarland) ila yüzde 34 (Saksonya) arasındaki bir seçmen kesiminin AfD’ye oy vereceğini gösteriyor. Avrupa basını yine de yasaklama seçeneğine büyük şüpheyle yaklaşıyor.
Tehlikeli ve ters etki yaratabilir
Aargauer Zeitung, demokrasi yanlılarının mücadelelerinde böyle yöntemlere başvurmaması gerektiği eleştirisinde bulunuyor:
“Halihazırda ne AfD’nin yasaklanması ne de [Thüringenli aşırı sağcı AfD lideri Björn] Höcke’nin temel haklarının elinden alınması muhtemel gözüküyor: Yasalar her iki tedbirin de uygulanmasına yönelik ciddi engeller koymuş durumda. Hâl böyleyken, yasak yanlılarının koro halinde seslerini yükseltmesi endişe verici. İsteklerinin arkasında da otoriter tehditlerle otoriter yöntemler kullanılarak mücadele edilebileceği inancı yatıyor. Bir eşiği düşürdüğü için oldukça tehlikeli bir yaklaşım bu: Höcke karşıtlarının bugün kendileri için talep ettiği koşulları eğer iktidara gelirse bu AfD’li, solcular ve liberaller için isteyecektir.”
Almanya katı tedbirler almalı
De Volkskrant, AfD’nin yükselişini diğer Avrupa devletlerindeki gelişmelerle mukayese ediyor:
“Almanya belli bakımlardan sıradan bir Avrupa ülkesi haline geldi. Seçmenin bölünmüşlüğü, Almanya’da da istikrarlı ve güçlü hükümetlerin kurulmasını giderek zorlaştırıyor. Diğer bütün Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, bir kesim seçmen yüzünü radikal sağa dönmüş durumda. Ancak tarihe bakınca, aşırı sağın Almanya’daki yükselişi diğer ülkelere kıyasla daha büyük bir hassasiyet arz ediyor. AfD, kimi siyasetçilerinin neonazizm ile flört halinde olduğu tehlikeli bir parti. ... Partiyi topyekûn yasaklamak şimdilik fazla aşırı kaçacak olsa da Almanya, Anayasa’ya riayet etmeyen AfD’li siyasetçilere karşı muhakkak katı tedbirler almalı.”
Acil durum frenine gerek yok
Jyllands-Posten yasak tartışmalarına eleştirel yaklaşıyor:
“AfD’yi yasaklamak ne gerçekçi ne de mantıklı bir fikir. ... Almanya’da en son neredeyse 70 yıl önce bir parti yasaklanmıştı ve o günlerden beri Almanya, bu tür tedbirlere başvurmadan pek çok çalkantının üstesinden gelmeyi bildi - 1970’lerdeki aşırı solcu terör dalgasını aklımıza getirelim. Tüm ekonomik ve toplumsal sorunlarına rağmen, acil durum freni olarak mahkemelere başvurmak zorunda kalmadan gündelik siyasi yaşamında düzeni sağlayacak denli müreffeh, muasır ve hünerli Almanya’ya dayanak teşkil eden siyasi istikrar kolay kolay sarsılmaz.”