Yunanistan'ın umudu Macron mu?
Fransa Cumhurbaşkanı, Atina ziyaretinde AB'de kökten bir değişime ve daha güçlü bir demokratikleşmeye vurgu yaptı. Macron ve Yunanistan Başbakanı Çipras, AB finans politikalarında reform ve Avro Bölgesi için parlamento denetimi istedi. Köşe yazarları Yunanistan'ın borçlarının hafifletilmesinin doğru bir adım olup olmadığını tartışıyor.
Macron güzel sözlerden fazlasını yapmalı
Macron'un güzel sözlerini, özellikle Yunanistan'ın borçlarının hafifletilmesi söz konusu olduğunda somut eylemler izlemeli, diyor web portalı Protagon:
“Selefi François Hollande, Yunanistan'a (ve başbakanı Çipras'a) paha biçilemez bir destek verdi ve gözünü tam zamanında açtı. Bunun sonucunda Yunanistan Avro Bölgesi'nde kaldı ve sonu meçhul maceralara atılması engellenmiş oldu. Peki Macron bunun ötesinde ne sağlayabilir? Borçlarımızla ilgili bir hamle dışında hiçbir şey! Macron, Angela Merkel'i Yunan borç sorununa ilişkin cömert bir düzenlemeye ikna edebilecek olursa, Yunanistan'a (ve makamında kalmayı sürdürecek olursa Çipras'a) büyük bir hizmet sunmuş olur. Ancak bu şekilde Macron'un süslü sözlerinin bir anlamı olacaktır.”
Borçlar ülkelere paylaştırılmamalı
Öte yandan ekonomist Christoph M. Schmidt Il Sole 24 Ore'deki yazısında, borçların paylaşılmasını yanlış bir yol olarak nitelendiriyor:
“Fransa'daki cumhurbaşkanlığı ve parlamento ile senato seçimleri, Avrupa projesinin geleceğine ilişkin ümit verdi. ... Ancak mali yükümlülüklerin paylaşımı gibi unsurlar içeren bazı işbirliği türleri ciddi birer hata olacaktır. ... Yükümlülüklerin bu şekilde paylaşımını savunanlar, bu hamlenin bireysel sorumluluğun yolunu açabileceğine inanıyor. Ancak bu inanç, tam bir yanılsamadan ibaret. Böyle bir mali paylaşım sistemi, yapısal reformlara olan talebi ve teşviki azaltacak ve tutulmayan diğer sözlerle beraber Almanya'daki seçmenlerin Avrupa projesine verdikleri desteğin altını oyacaktır.”