Avro Bölgesi bütçesi: İleriye doğru bir adım mı?
Avro Bölgesi için ayrı bir bütçe Fransız cumhurbaşkanının en sevdiği projelerden biri. Pazartesi günkü Avro maliye bakanları buluşmasında Fransız ve Alman bakanlar bu konuda ortak bir plan açıkladı. Gözlemciler Berlin'in isteklerini kabul ettirdiğini ifade ederken köşe yazarları bu hamlenin AB'ye yarayıp yaramayacağını mercek altına alıyor.
Avrupa treni tekrar harekete geçti
Handelsblatt, çözümlerin en mükemmeli olmasa da, bu bir başlangıç olarak görülebilir, diyerek memnuniyetini dile getiriyor:
“Bütçenin nasıl şekilleneceği henüz belirsiz. Ancak önemli olan, görüş farklılıklarını aşmak için gösterilen siyasi iradedir. ... AB'nin en büyük iki ülkesi tekrar AB treninin lokomotifi oldu. Şimdi diğer 17 Avro Bölgesi üyesinin onlara eklemlenmesi gerekiyor. ... Avro ülkelerinin yapması gereken, Aralık'ta bir para birimi reformu yapmak ve bir Avro bütçesini en azından planlamaktır. Aksi takdirde Avrupa'nın gündemini yıkıcı Brexit tartışmaları kapsayacaktır. ... AB kuşkucusu popülistler uyumuyor ve önümüzde Avrupa seçimleri var.”
Reformun kendisi amaç olmamalı
Yunan gazetesi Naftemporiki bu konuda daha şüpheci:
“Bu bütçe nasıl finanse edilecek, hacmi ne olacak ve kaynaklar nasıl tahsis edilecek? Mali transfere yanaşmayan Kuzey Avrupa ülkeleri katılımlarını sınırlı tutar herhalde. ... Ortak bütçe iyi bir başlangıç olabilir, ancak Avro Bölgesini bir sonraki krizden korumaya yetmez. Avro Bölgesinin reformu kendinden menkul bir amaç değil, istihdam, gelişme, sosyal adalet, ekonomik yakınlaşma ve mali istikrara yönelik zorunlu bir ihtiyaç olmalı.”
Avro Bölgesi sınırlarını çiziyor
Polityka, böyle bir bütçenin Avro Bölgesinde yer almayan ülkelerin aleyhine olabileceğinden endişeli:
“Bu proje Avro Bölgesinin kurumsal bağımsızlığını arttırır ve AB'nin parçalanmasının kapısını açabilir. Bu durum Polonya için - Avro Bölgesinin dışında kaldığı sürece- çok kötü olacaktır. Zira böylece 'iki farklı hızda Avrupa' senaryosu hayata geçecek ve Polonya Avrupa'nın periferisine gerileyecektir. ... Güncel öneri henüz Polonya için bir tehdit oluşturmuyor. Ama asıl sorun, Merkel Almanya başbakanı olarak kalmazsa ne olacağı. Çünkü o zaman Emmanuel Macron ve Fransızlar Avrupa'da ve Avro Bölgesinde güçlenecek ve AB'nin geri kalanından kendilerini yalıtacaktır.”