İnsan haklarının sahte avukatları
Şimdi Tuđman'ın mirası hakkında konuşmak isteyenler, Tito hakkında tek kelime etmeyen kişilerle aynı, diyor Večernji list:
“Zevkler ve renkler tartışılmaz, der eski bir deyiş. Bazı insanlar bir anıtı tercih eder, diğerleriyse bir başkasını, tıpkı kimilerinin komünist diktatörleri demokratik olarak seçilmiş bir cumhurbaşkanına tercih etmesi gibi. Ancak burada ilginç olan, ilk grupta yer alanların, genellikle çoğulculuk ve insan haklarını canhıraş savunanlarca tercih ediliyor olması. Tito, Yugoslavya'nın bir parçası olan Hırvatistan'a hükmederken, ne çoğulculuk ne de insan hakları vardı. Ancak insan hakları savunucuları, Tito'nun adıyla anılan Zagreb'teki meydanı savunup her şeyi olumsuz görmemek gerektiğini ileri sürüyordu. ... Zevkler ve renkler tartışılamaz ama bu insanların insan haklarını mı savunduğu yoksa bize bir ideoloji mi dayattıkları tartışılabilir.”
Protestoya izin vermek gerek
Heykelin açılışında bir kişi yüksek sesle protesto ettiği için polis tarafından darp edildi ve tutuklandı. 24 Sata yaşananlar karşısında öfkeli:
“Heykele bir şey atmadı ya da zarar vermedi. Sadece yüksek sesle memnuniyetsizliğini ifade etti. Demokratik bir ülkede bu kadarının mümkün olması lazım. Anıtları, cumhurbaşkanlarını, başbakanları, hükümeti, hatta 'ulusun atalarını' dahi protesto etmek mümkün olmalı. ... Franjo Tuđman ardında küskünlük, haksızlık ve tartışmalı bir siyasi miras bıraktı. Bu anıtı inşa edenler, protestolarla karşılaşacaklarını tahmin etmeliydi. Ancak bilmediğimiz şey, insanların bu protesto için dayak yeyip cezalandırılmaları oldu.”