Avusturya ciddi bir hükümet kriziyle boğuşuyor
Strache skandalı Avusturya'da Başbakan Kurz'un koltuğunu da sarstı. Başbakan, pazartesi günü İçişleri Bakanı Herbert Kickl'ın görevden alınması işlemlerini başlatmış, bunun üzerine Avusturya Özgürlük Partisi FPÖ bütün bakanlarını hükümetten çekerek tepki göstermişti. Avrupa seçimlerinin ardından Kurz hükümetine karşı güvensizlik oylaması yapılmasını isteyen muhalefetin bu önerisi FPÖ tarafından da desteklenebilir. Şimdi ne olacak?
Tek milliyetçi FPÖ seçmeni değil
Frankfurter Rundschau, koalisyon hükümetinin yıkılmasının Avusturya'da siyasi bir dönüşüme neden olacağına inanmıyor:
“Strache'nin 'özgürlükçü' partisinin arkasında, karnı tok bir sağcı seçmen kitlesi var, hem de uzun zamandan beri. Onlar için idealleri, parti liderinin kim olduğundan daha önemli. Partinin 'Önce Avusturya' sloganından elektirk alan bu kitle, Brüksel'dekilere de, ülke içindeki yabancılara da günlerini göstermek istiyorlar. Viyana'da koalisyon hükümeti kısa bir süre önce onlara göre yeterli Almanca konuşmayanların aldığı sosyal yardımları, asgari geçim düzeyinin de altına inecek şekilde kesti. Milliyetçi politikalar öyle sağlam, öyle yaygın bir desteğe sahip ki, FPÖ seçmeninin dışına taşıyor ve ÖVP'li başbakan da günbegün bu destekten nemalanıyor.”
FPÖ'de bir iç kargaşa emaresi yok
FPÖ olmadan Sebastian Kurz önce etrafına bakınacaktır, diyor Neue Zürcher Zeitung:
“Başbakan halk arasında hep popülerdi, hala da öyle. Bu yüzden de hızla erken seçim kararı verdi. ... Ancak görünürde FPÖ içinde, ÖVP'nin ekmeğine yağ sürecek bir iç kargaşa yaşanmıyor. Nitekim zamanında, yani 2002'de ÖVP-FPÖ koalisyonu yıkıldığında FPÖ parti içi kavgalarla parçalanmıştı. Bugün ise birlik içinde ve mücadeleci bir portre çiziyor. Kurz yeni bir çoğunluk aramak zorunda kalacak. Bunu yaparken kendine en yakın görünen liberal NEOS Partisi'ne ya da - siyasi konular itibariyle daha imkansız görünen- Yeşiller'e sırtını dayayamaz. Bu durumda geriye sosyal demokratlar kalıyor ve Kurz'un bu partiyle kişisel düşmanlıkların damgasını vurduğu bir ilişkisi var.”
Kurz, iktidarın duygusuz makinisti
Der Standard gazetesi, Sebastian Kurz'un egemenliği elinde bulunduran bir hükümet başkanı gibi davranmadığını söylüyor:
“Kurz bütün uyarılara kulak tıkadı; şimdi, bir buçuk yıllık turkuaz mavisi koalisyon hükümetinin ardından, yeniden seçim ilan etti. Artık siyasi bir düşmanı olan partnerini o zaman iyi tanıyamamış ve bu işten karlı çıkmak istemişti. Kurz başbakan olmasını kullanarak, herkesin olan biten hakkında açıklama beklediği bir anda üstü kapalı seçim konuşmaları yapıyor ve kendi kendini pohpohluyor. Böyle biri bağımsız bir hükümet başkanı değil, ateşli bir güç stratejisti ve utanması sıkılması olmayan bir parti politikacısı olur ancak.”
Kurz bıyık altından gülüyor
Gazeteci Kristina Bondareva, Ukrayinska Pravda'daki yazısında Strache skandalının erken seçimde Başbakan Kurz'un elini güçlendirebileceğini söylüyor:
“FPÖ'nün koalisyonda yer alması ikinci kez sorun yaratıyor. ... Hatırlayacak olursak FPÖ, 1999'da da yine Avusturya Halk Partisi'yle (ÖVP) koalisyon kurmuştu. O dönemde FPÖ'lü bakanlar son derece gayrı profesyonel davranışlar sergilemiş, AB, aşırı sağ kanadın hükümette yer alması nedeniyle Avusturya'ya yaptırım uygulamıştı. Bugün gerek Avusturyalı liberaller gerekse ortanın solu, FPÖ'nün devleti yönetme becerisine sahip olmadığını kanıtladığını konusunda hemfikir. Sonunda bu skandal ve erken seçim, Kurz'un Avusturya Halk Partisi'ne yarayacaktır.”
Uygun bir fırsat
Der Standard gazetesi de görüntülerin zamanlamasının Kurz'a yaradığını düşünenlerden:
“ÖVP son zamanlarda pek çok sağ 'münferit vaka' nedeniyle FPÖ koalisyonu yüzünden kendi seçmeninin de baskısı altında kaldı. Başbakan, hükümeti devam ettirebilmek adına uluslararası arenada kendisinin ve ülkesinin imaj kaybını sineye çekti. Görüntüler de sorunlu ortağından kurtulma imkanını sağladı. ... Kurz, değişimin sadece kendisiyle başarılabileceğine inanıyor. Bunu söyleyerek de pek çok kişinin kendine oy vermesini sağlayan eski seçim vaadine geri dönmüş oluyor. Ama ne sağcıları en yüksek makamlara getirip onların toplumda kabul görmesini sağlayanın bizzat Kurz olduğunu dile getiren var, ne de başkanı olduğu hükümetin karaya oturmasının sorumluluğunu taşıdığını dile getiren.”
'Kurzizm' bitti
Financial Times, Avrupa'nın bütün muhafazakarları bugün Viyana'da yaşananları dikkatle izlemeli, diyor:
“Avusturya'daki koalisyonun küçük partisi FPÖ açısından korkunç bir skandal bu. Ama aynı zamanda Avusturya'nın merkez sağdaki genç Başbakanı Sebastian Kurz için de ağır bir yenilgi. Bu yenilgi bütün Avrupa'da yankı bulacaktır. ... Kurz, İspanya'da Pablo Casado ve Fransa'da Laurent Wauquiez gibi merkez sağdaki genç siyasilere esin kaynağı olmuştu. Casado geçtiğimiz ay İspanya'da yapılan seçimlerde Kurz'un stratejisini izlemiş ve sonuç felaket olmuştu. Wauquiez de bir süredir sağın ve merkezin lideri olduğunu vurgulamaya çalışıyor. 'Kurzizm', hiçbir zaman varolmadığı halde, bir siyaset felsefesi olarak hayatını tamamlamıştır.”
Strache'nin videosu kime yaradı?
Lidové noviny'e göre, gizli görüntülerin hangi amaçla yayınlandığı belli değil:
“Tuhaf olan Avusturya'da hükümetin, iyice araştırılmamış bilgilere dayanarak devrilmiş olması. Görüntüleri daha kimin yayınladığı bile belli değilken, her şey yalnızca iki gün sürdü. Görüntülerin nasıl alındığı, bunları kimin, ne zaman ve niçin çektiği, ayrıca neden şimdi yayınlandığı belli olmadıkça, kendimize şu mutat soruyu sormak zorundayız: Cui bono? Yani bu iş kime yarıyor? Bu sorunun yanıtı, [Avrupa seçimleri öncesinde] adil rekabet ve demokrasi adına yayınlandığı olabilir. Ama kimin ortaya sürdüğü bilinmeyen görüntülerin bunlara pek bir katkısı yok.”
AB seçimleri öncesi bilinçli bir darbe
Görüntülerin 2017'de, Avusturya'daki seçimden hemen önce kaydedilip aynı yıl yayınlanmamış olması, Ria Nowosti'yi şaşırtmıyor:
“Yayınlansaydı FPÖ mutlaka ağır bir darbe alırdı. ... Ama Rus doğalgazı ve göç gibi yabancı güçleri endişelendiren önemli konularda FPÖ ve ÖVP aynı fikirleri paylaşıyordu ve bu yüzden Strache'yi karalayarak, Kurz'un daha fazla oy almasını sağlamak anlamlı değildi. Ama şimdi, 2019 AB seçimlerine hazırlık safhasında, her şey yerine oturdu. İlerici Avrupa'nın bu seçimlerde dehşete kapılmış halde 'Avrupa kuşkucularının, milliyetçilerin ve popülistlerin' başarılarını beklediği sadece tek bir yerde yazılmadı. Yine hepimizin bildiği başka bir şey de popülistleri karalamanın en iyi yolunun, onları Putin'in kuklası olarak tanımlamak olduğu.”
'Niteliksiz Adam'
Corriere della Sera, Strache'nin çelişkilerine parmak basıyor:
“Bir vatanperver olmak istedi. Ama vatanını bir Rus milyardere satmaya hazırdı. Finans ve siyaset dünyasının dar bir alanda iç içe geçmiş olmasını kıyasıya eleştiren Strache, kendinin ve partisinin daima temiz ve dürüst olduğunu söylemişti. Ancak anlaşılan tek beklediği kendine rüşvet verilmesiymiş. Kendini her zaman gerçek demokrasi savunucusu olarak konumlandırdı. ... Ama aynı zamanda Macaristan örneğindeki gibi ehlileştirilmiş bir medyanın hayalini kurdu. ... Kendini çok akıllı ve kurnaz zannediyordu. Ama aslında daha birkaç kadeh şampanya ya da votka içmesine bile gerek kalmadan genç bir Mata Hari'ye kurban düşen bir soytarıdan ibaret. İşte bir 'niteliksiz adam'ın trajedisi.”