ECB para politikasını yine gevşetiyor mu?
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi, konjonktürün iyi olmayacağı ve zayıf enflasyon tahminleri yüzünden ilave faiz indirimleri ve kamu tahvili alımları yoluyla para politikasını yeniden gevşeteceği sinyalini verdi. Draghi'nin Portekiz'in Sintra kentinde yaptığı açıklama, finans piyasalarında hareketliliğe, ABD'den ise sert eleştirilere neden oldu.
Süper Mario bir kez daha formuna girdi
La Stampa için yazan finans uzmanı Francesco Guerrera, Mario Draghi'nin konuşmasını bir kariyerin görkemli kapanışı olarak nitelendiriyor:
“Avro Bölgesi bir kez daha sıkıntıya girmeyegörsün; Para Birliği ekonomik çölleşme, siyasilerin beceriksizliği ve uluslararası gerginlikler nedeniyle uçuruma sürüklenmeyegörsün, emekliliğine az kalmış, 'topal ördek' konumunda bir merkez bankası başkanı gökten düşüp durumu (en azından şimdilik) kurtarmayı başarıyor. Sintra'daki konuşması, 2012 yılında Avroyu kurtarmak için ettiği 'ne pahasına olursa olsun' lafından sonra Süper Mario'nun uzun kariyerinin en önemli anı sayılabilir. Draghi, sırf Avrupa Merkez Bankası'nın ekonomiyi canlandırmak için 'büyük bir hareket alanına' sahip olduğunu söyleyerek bile borsaları hareketlendirdi, Trump'ı öfkelendirdi ve Merkel, Macron ve İtalya hükümetine önemli bir mesaj verdi.”
Avro herkes için aynı derecede az değer taşımıyor
Trump'ın tepkisi yerinde ama sadece kısmen, diyor ekonomist Nicolas Goetzmann, Le Figaro'da:
“Trump'ı aynı anda iki şey için suçlayabiliriz: Hem ticaret savaşı tehdidini savurmakla sorunun kaynağı olduğu, hem de kendilerini korumaya çalışan Avrupalıları eleştirdiği için. Ancak Avrupalılar açısından böyle bir yaklaşım fazla basit kalacaktır. Zira Avro, Fransa gibi ülkeler açısından olduğundan daha değerli, Almanya gibi geçmişte de tüm dünyaya, bilhassa da ABD'ye kıyasla hep dış ticaret fazlası veregelmiş bir ülkedeyse değerinin altında kalmış olarak görülebilir. Trump'ın 'haksızlık' kavramını kullanması Almanya bağlamında geçerli olabilir, ancak Avro Bölgesi'nin diğer ülkeleri söz konusu olduğunda böyle bir ifade kullanması için geçerli bir zemin yok.”
Alo, buyurun, ben Draghi!
Eski Avrupa parlamenteri Rui Tavares, Público'daki yazısında, Trump'ın Draghi'ye karşı attığı tweet'te Avrupa Merkez Bankası başkanının kim olduğunu açıklamak zorunda bile kalmaması tarihi bir an, diyor:
“Henry Kissinger'in ünlü 'Avrupa'yla konuşmak istediğimde kime telefon etmeliyim' sorusuna dünden bu yana sürpriz bir cevap bulunmuş olabilir: Mario Draghi. Belki de ilk kez -Fransız cumhurbaşkanının ya da Alman başbakanının değil de- bir AB görevlisinin ismi, bir ABD başkanının yazısının başında yer aldı. Üstelik bu, açıklamaya bile gerek bırakmayan bir isim.”