Biden resmi olarak seçildi: Tansiyon düşecek mi?
ABD'de Seçiciler Kurulu üyeleri pazartesi günü Joe Biden'ın seçim zaferini onayladı. Ertesi gün ABD Senatosu'ndaki Cumhuriyetçi Parti çoğunluk lideri Mitch McConnell, Biden'ı tebrik etti. Buna karşın Donald Trump, seçim sonucunu tanımamakta ısrarcı. Yorumcular seçim mücadelesinin henüz bitmediğinden endişeli.
Savaş henüz bitmedi
Demokrasi uğruna verilen mücadele henüz bitmiş değil, diyor Polityka:
“Michigan gibi birçok eyalette sağcı milisler ellerinde silahlarla sokaklarda gövde gösterisi yapıyor. Lin Wood adında aşırı sağcı bir avukat Fox News haber kanalında Biden'ın başkanlığı onaylanana kadar 'anayasanın ikinci ek maddesi için malzeme toplama' çağrısı yaptı. Bu örtmecede 'malzeme toplamanın' silahlanma olduğu aşikar. Yapılan açıklama, yeni başkanın kutuplaşmayı aşmaya yönelik barış çağrılarına bir cevap olarak yorumlanabilir. Trump ve adamları hala ateşle oynamaya devam ediyor. 14 Aralık Pazartesi günü demokrasi bir muharebe kazandı ama savaş henüz bitmiş değil.”
Her şey House of Cards senaryosuna göre
Pravda açısından bakıldığında, geçtiğimiz haftalarda yaşanan kargaşanın sorumlusu belli:
“Bu eksik ve eski seçim sistemi artık modern dünyanın gereklerini yerine getiremiyor. Pandora'nın Kutusu, bundan birkaç yıl önce, ünlü dizi House of Cards'da Başkan Frank Underwood karakteri tarafından açılmıştı. Underwood, seçim sonuçlarını yasal ayak oyunlarıyla geçersiz kılmıştı -ki bu o zamana dek birçok kişi için bir tabuydu ve alenen seçim sahteciliğiydi. Amerikalılar eskimiş sistemlerini değiştirmeyecek olursa bu sistem daha çok saldırıya maruz kalacaktır. ... Nitekim şimdi de saldırılar bitmiş değil. ... Nihai sonuç ancak 6 Ocak'ta, başbakan yardımcısı Mike Pence zarfları açtığında ve oyları Kongre oturumunda saydığında belli olacak. Bu sayım işlemine de itiraz edilebilir. Bunun için de 19. yüzyıldan kalma bir yasa kullanılabilir.”
Duraksama mı yenilenme mi?
Delo, yeni seçilen başkanın ABD siyaseti ve ekonomisinde ciddi değişimler yaratabileceğine şüpheyle yaklaşıyor:
“Sorulması gereken soru, Roosevelt'in emeklilik sistemi ve başka bazı Yeni Anlaşma programlarının desteklediği medeni kazanımları, Biden'ın da önemseyip önemsemediği. Bir diğer soru, geleceğin ABD'sinin Jimmy Carter ve kısmen Barack Obama yönetiminde olduğu gibi girişimci ruhunu yitirip yitirmeyeceği. Peki, ya Bill Clinton yönetiminde uzun uzadıya düşünülmeden kalkışılan küreselleşme sonucu hayatları alt üst olan işçiler nasıl tepki verecek? 'Trumpçılık' Amerikan siyasi kültüründen kolayca silinip gitmeyecek, hatta belki, seçimde sahtecilik yapıldığına dair kanıtları olduğunu açıklayan Trump'ın kendisi bile.”