Macaristan: Küçük işletmeler vergi reformunu protesto ediyor
Alelacele karara bağlanan vergi reformu, Macaristan’da öfkeye neden oldu. Düşük vergilendirilen şirketlere yönelik kısaca KATA adı verilen sabit oranlı verginin şartları eylül ayı itibarıyla öylesine sıkılaştırılacak ki, etkilenen yaklaşık 450 bin kişinin birçoğu bu şartları karşılayamayarak daha yüksek vergiler ödemek zorunda kalacak. Hükümet, gerekçe olarak vergiden kaçınmayı öne sürüyor. Ülke basını ikna olmuş gözükmüyor.
Bariz bir çelişki
Hükümet yanlısı Mandiner’in çevrimiçi sürümünün genel yayın yönetmeni Gellért Rajcsányi, hükümetin kendi ilkeleriyle çeliştiğini yazıyor:
“KATA şirket sınıflandırmasının -düşük düzeydeki sabit oranlı genel gelir vergisinde olduğu gibi- 2010’larda orta sınıfın güçlenmesine ve büyümesine büyük katkılarda bulunduğuna inanıyorum, her şeyden önce de mesleğe yeni başlayanlar veya kariyerlerinin ilk aşamasında olan genç ve profesyonel hizmet sağlayıcılar sınıfındaki hızlı yükselişe. Bu aynı zamanda, Fidesz’in temel toplumsal felsefesinin vücut bulmuş haliydi. ... Şimdi [etkilenenlerin] çoğu muhtemelen ancak daha karmaşık ve daha yüksek vergilendirmeyle işlerini sürdürebilecekler.”
Ve büyük şirketler korunacak, öyle mi?
Hvg, hükümetin küresel asgari vergiyi desteklemek yerine küçük girişimcilere yük getirdiği eleştirisinde bulunuyor:
“Viktor Orbán kemer sıkma terimini hem kendisinin hem de emrindekilerin sözlüğünden silmiş olsa da yüz binlerce girişimciyi etkileyen bir vergi artışını başka türlü tasvir etmek kolay değil. Çünkü düşük vergilendirilen şirketlere uygulanan ve KATA adı verilen sabit oranlı verginin yeniden yapılandırılması tam da buna karşılık geliyor. Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó’nun tabiriyle ‘vergi indirimleri hükümetinden’ gelen tuhaf bir hamle. Hükümet aynı zamanda, büyük şirketler üzerindeki vergi yükünün küresel asgari vergi düzeyine çıkarılması önerisini de veto etti.”
Eziyetten başka bir şey değil
Népszava, bu tedbirin hedefinde serbest çalışanların ve özellikle de entelektüellerin olduğu görüşünde:
“[Bu karar] sembolik olarak görülebilir: ‘Vergi indirimleri hükümetinin’ ilk adımı -elbette kendi maaşlarını yükselttikten sonra- sert bir vergi artışı getirmeye çalışmak oldu. Ancak durum aslında daha da kötüleşti: Hükümet, KATA için vergi oranını artırsaydı, herkes açısından daha iyi olurdu. Ancak görünen o ki, amaç bu değildi; aksine, canlar mümkün olduğunca çok acıtıldı - özellikle de muhtemelen sağa oy vermemiş olan entelektüel işlerde çalışan insanların canları. Bir de bisikletli kuryelerden elektrik tesisatçılarına kadar, geçimi şimdiye değin doğrudan hükümete bağlı olmayan bütün herkesin canı.”