Avrupa Parlamentosu 70 yaşında
İlk kez 1952 sonbaharında Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Ortak Asamblesi adıyla toplanan Avrupa Parlamentosu 70. yılını kutluyor. O zamanlar üyeler, doğrudan seçilmiyor ve ulusal parlamentolar tarafından atanıyordu. Avrupa basını, Avrupa Parlamentosu'nun giderek artan önemine vurgu yapıyor.
Avrupalıların takatine ihtiyaç var
Le Point, AB’nin politikalarında pek çok çelişki olduğu kanısında:
“Parlamento ‘hep daha fazlacılık’ rolüne bürünmüş durumda: hep daha fazla Avrupa, hep daha fazla AB parası, hep daha fazla yurttaş hakkı, hep daha fazla çevre çabası... Avrupa Konseyi ise Knecht Ruprecht’i [Noel Baba’nın arkadaşı] oynuyor: daha az para, daha az çaba, devletler üzerinde daha fazla etki. Karşıt tarafların kesintisiz bir uzlaşılar dizisi içinde dengelenegeldiği Avrupa demokrasisi işte böyle işliyor. Avrupa Parlamentosu’nun bir gün 80., 90. ya da 100. doğum gününü de kutlayabilmesi için halkın takatine ihtiyacı var.”
Çok da küçük bir mucize değil
Salzburger Nachrichten, Avrupa Parlamentosu'nun önemli bir aktöre dönüştüğü değerlendirmesinde bulunuyor:
“Parlamento, adım adım Avrupa'da demokratik katılım mücadelesi verdi. Bugün, 27 AB hükümetinden oluşan Avrupa Konseyi ve uluslarüstü Parlamento'nun hemen hemen her ülkenin mevzuatında eşit yetkiye sahip olması normal hale geldi. Bir metnin yürürlüğe girebilmesi için her ikisi tarafından da onaylanması gerekiyor ve bütçeden ticaret anlaşmalarına değin herhangi bir konuda yapılacak değişikliklerde sözü geçen neredeyse hep Parlamento oluyor. ... Avrupa'yı savaş, ırkçılık, milliyetçi çılgınlık, Holokost ve toplu katliamlarla kasıp kavuran Nazi rejiminin sona ermesinden yalnızca birkaç yıl sonra kurulan Parlamento, tüm AB devletlerinin saygı duyduğu istikrarlı bir müşterek yasa koyucu haline geldi. Ve bu o kadar da küçük bir mucize değil.”