Portekiz: Ölümcül polis operasyonunun ardından protestolar patlak verdi
21 Ekim'de Lizbon’da, Afrika kökenli Portekizli Odair Moniz'in henüz tam olarak açıklığa kavuşturulamayan koşullar altında polis tarafından vurularak öldürülmesi, kentte birkaç gün süren huzursuzluk ve ayaklanmalara neden oldu. Cumartesi günü Moniz ile dayanışma amacıyla bir grup protesto gösterisi düzenlerken, sağcı Chega partisi ise polisle dayanışma amacıyla ayrı bir gösteri yaptı. Yorumcular her iki gösteriyi de mercek altına alıyor.
Polisin sağcıların yaygarasına ihtiyacı yok
Correio da Manhã, Chega’nın tek derdinin kendi siyasi mesajını vermek olduğunu yazıyor:
“André Ventura, poz yapmayı ya da anayasaya atıfta bulunmayı pek seviyor. [Ulusal polis teşkilatı] PSP’nin yaptıklarının sorgulanmasının, solun ya da başkalarının polise karşı karanlık komplosunun sonucu olmadığını bilmeli. Madem anayasaya bu kadar âşık, o halde polisin vazifesinin anayasada tanımlanmış ve dolayısıyla da yetkisinin sınırları olduğunu anlamalı. Cebir ve ateşli silah kullanımına yalnızca aşırı durumlarda başvurulabileceğini biliyor olmalı. ... Polisin yanında zaten devlet var, Chega’ya ve onun koparacağı yaygaraya ihtiyacı yok.”
Barışçıl yollarla daha fazla adalet talebi
Público’ya göre cumartesi günü mağdurla dayanışma sergilenmesi örnek niteliğinde bir tavır:
“Kısa süre önce kenar mahalle olarak adlandırılan bölgelerde doğan Vida Justa hareketinin çağrısıyla düzenlenen gösteride şu talepler dile getirildi: yaşam koşullarının iyileştirilmesi, Odair Moniz’in ölümünde adaletin sağlanması, güvenlik güçlerinin müdahalelerinin tartışılması. Gösteri doğru tepkiydi, çünkü barışçıldı; çünkü sesini duyuracak alan bulamayanların sesi oldu; çünkü etkilenen mahallelerde yaşamayan ancak oralarda yaşayanlarla dayanışma sergilemek isteyen pek çoklarını bir araya getirdi.”