Medya kullanımında büyük bir artış ve artan abone sayıları: Covid 19 pandemisi sırasında Fransızlar yine artan oranda televizyon, radyo ve yazılı basına dönüş yaptı. Klasik medya araçlarını yıllardır zorlayan ve 2018/2019 yıllarındaki Sarı Yelekler hareketiyle birlikte daha da artan güven krizi birdenbire geçmişte kalmış görünüyor.
Fransa: Korona krizi medyaya güveni arttırdı
Bilgi giderek lüks ürün haline geliyor
Fransa’daki medya kuruluşların çoğunluğu, İnternet şirketi sahibi Patrick Drahi ya da havacılık ve silah üreten Dassault Aviation’un sahibi olan Dassault ailesi gibi zengin iş adamlarının ve sanayicilerin elinde toplanmış durumda. Son günlerde Le Monde ve Mediapart’ta olduğu gibi, gazeteciler zaman zaman yönetime katılma haklarını geliştirerek gazeteci bağımsızlığını güvence altına almayı başarıyorlar gerçi, ama Korona krizi nedeniyle özellikle maddi zarar gören insanların bilgiye ulaşımı giderek zorlaşıyor..
Cumhurbaşkanı Macron’un medyayla gergin bir ilişkisi olduğu söylenebilir. Macron, daha görev süresinin başlangıcında basına mesafeli yaklaşmış, kendi hakkında yapılan haberleri daha sıkı kontrol etmeye çalışmış ve bazı gazetecileri Elysée Sarayı’na almamıştı. Fransız Parlamentosu Kasım 2018’de Macron’un planları doğrultusunda tartışmalı iki yasayı geçirdi; bu yasalara göre siyasi parti ya da adaylar, ülke çapındaki bir seçime üç ay kala kamusal alanda yaygınlaştırılmış söylenti ya da yalan haberlere karşı dava açabilecek. Aralarında gazeteci örgütlerinin de bulunduğu yasaya karşı çıkan bir kesim, bunların ifade özgürlüğünü kısıtlayacağı ve sansürün önünü açacağı uyarısında bulundu ve bu hamlenin cumhurbaşkanının, hoşuna gitmeyen haberleri engellemek için seçtiği bir yol olduğu sonucuna vardı.
Gözetim devleti endişesi
İslamcıların Ocak 2015 tarihinde düzenlediği ve on iki gazetecinin ölümüyle sonuçlanan kanlı Charlie Hebdo saldırısının ardından Fransa denetleme yasalarını katılaştırmıştı. “Önemli dış politik çıkarlar” açısından ve “Cumhuriyet kurumlarını saldırıya karşı koruma” adına gizli servislere internet verilerini depolama ve erişim sağlayıcılara direkt müdahale yetkisi verildi. Gözlemciler, bu koşullar belirsizlik içerdiği ve net bir şekilde tanımlanmadığı için, politik eylemcilerle gazetecilerin izlenmesine gerekçe gösterilebileceğinden endişe ediyorlar.
Oysa Fransa’da özellikle basın özgürlüğü uzun bir geleneğe sahip: İlk gazete Strassburger Relationen adıyla 17. yüzyılda yayına başladı. Fransız Devrimi sırasında gazete sayısı bine ulaştı. 1881 yılında basın özgürlüğü anayasa ile güvence altına alındı. Dünya çapında ilk haber ajansı olan Agence France Presse de yine Fransa’da 1835 yılında kuruldu.
Televizyon, toplumsal tartışmalarda merkezi bir rol oynuyor, özellikle özel TV kanalı TF1 ile kamu kurumu olan France 2’nin Saat 20 haberleri. Fransa Cumhurbaşkanı halka daima France 2’den seslenir. Fransa, 900 radyo istasyonu ile en çok radyoya sahip ülkelerden biri. Kamu kurumu Radyo France haber, kültür ve bölgesel yayınlar yapar.
Yazılı basın açısından da Fransa çeşitliliğe sahip bir ülke; en çok okunan ulusal gazeteler Le Parisien, Le Figaro ve Le Monde. Yerel Ouest-France gazetesi bu gazetelerden daha çok okura sahip. Pek çok gazete ve dergi tirajların düşmesinden yakınsa da geçtiğimiz yıllarda Mediapart, L'Opinion, Causeur ve Les Jours ve benzeri yeni gazeteler ve dergiler yayınlanmaya başlandı. Bu medya organlarının çoğunluğu fikir alışverişine önemli yer ayırıyor. Bu nedenle Fransız gazeteleri Fransa dışındaki okuyucuya da yöneliyorlar: Bunlara iki örnek, Katolik La Croix gazetesinin 2016 yılından itibaren İngilizce yayınlanan internet versiyonu ve Le Monde’un 2019’dan itibaren yine İngilizce olarak yayınlamaya başladığı lifestyle dergisi M International.
.
Basın Özgürlüğü Endeksi ( Sınır Tanımayan Gazeteciler)
34. sıra (2020)
Erişim: Nisan 2020