Çekya’da 2022’de, “Özgürlük Günü” olarak kutlanan ve 1989’da “Kadife Devrim”in başladığı gün olarak kabul edilen 17 Kasım’da, “farklı düşünen” Çekler Prag’ın merkezinden kamu televizyonu Česká televize’nin genel merkezine doğru yürümeye başladı. Yayıncı kuruluşun tesislerine girmeye çalışan katılımcılar, protestolarını yayın sürmekteyken gerçekleştirmek istedi.
Çekya: Kamu medyası dört bir yandan baskı altında
İzleyicilerin çoğunluğu meseleyi farklı görüyor. Onların gözünde kuruluş, Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı saldırının başlamasından bu yana örnek niteliğinde işler çıkarıyor. En iyi çalışanlarını cepheye gönderdiği için bunda şaşılacak bir şey yok. Dünyanın her yerinden haberler geçen Česká televize muhabirleri, birkaç haftalık görevler kapsamında sırayla Ukrayna’ya gidiyorlar. Kameramanlarıyla birlikte, her gün dokunaklı hikâyelere imza atıyorlar. Doğrulanmaları her zaman mümkün olmayan ajans haberleri, yayıncı tarafından pek kullanılamıyor. Güçlü habercilik yetkinliğiyle Česká televize, rekabette özel televizyon kanallarını açık farkla geride bırakıyor.
Česká televize’deki bu olumlu gidişat pandemi esnasında da kendisini göstermişti. Kuruluş bu alanda yalnızca alışılmadık yükseklikte izlenme oranları elde etmekle kalmamıştı. Brno Masaryk Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi’nin gerçekleştirdiği temsil düzeyi yüksek bir araştırma, kanalın açık ara en yüksek güvenilirliğe sahip olduğunu göstermişti.
Kamu radyosu Český rozhlas da benzer bir olumlu gelişim sergiliyor. Güncel siyasi haberler yapan Radiožurnal kanalı, Çekya’daki tüm radyo programları arasında en yüksek izlenme oranına sahip. Güvenilirlik bakımından o da kamu televizyonuyla birlikte üst sıralarda yer alıyor.
En tepeden de saldırılar var
Mart 2023 başında Cumhurbaşkanı Miloš Zeman’ın ikinci ve son görev döneminin bitmesiyle, kamu yayıncıları da sonunda rahat bir nefes alacak. Çünkü üzerilerindeki baskı yalnızca aşağıdan, farklı düşünenlerden gelmiyor. Bu kesimler, devletinin başındaki ismin yıllardır özellikle Česká televize ve Český rozhlas’a yönelik sözlü saldırılarından ilham alıyorlar.
Cumhurbaşkanı, Economia yayınevi gibi başka bir dizi medya kuruluşuna karşı da küçümseyici bir tutum sergiliyordu. Bunlar arasında başta Çekya’nın en kaliteli günlük gazetesi olarak kabul edilen Hospodářské noviny, tüm dünyada tanınan haftalık liberal Respekt gazetesi ve boyun eğmeyen internet portalı Aktuálně.cz yer alıyor. Zeman’ın özünde hep basın özgürlüğüne yönelik saldırıların yer aldığı düzenli eleştirilerinden muaf tutulan, yalnızca eski Başbakan Andrej Babiš’e ait olan ve halihazırda kayyum atanmış bulunan, böylece Babiš’in açıkça bir çıkar çatışmasıyla suçlanamadığı Agrofert Grubu’nun gazeteleriydi.
Zeman cumhurbaşkanı olmasa da Parlamento’daki kimi partilerin medya üzerindeki baskısı pek de azalmayacak gözüküyor. 2020’den bu yana çok sayıda önemli medya kuruluşunun kamuya açık bilgilere erişimi, örneğin sürekli basın toplantılarına akreditasyon verilmeyerek önlendi. Mesela Babiš’in, belli ki kritik sorular yöneltilmesini istemediği Macaristan Başbakanı Viktor Orbán ile gerçekleştirdiği görüşmesinde. Česká televize direktörü Petr Dvořák yine de meseleye soğukkanlılıkla yaklaşıyor. Dvořák Hospodářské noviny’ye verdiği bir röportajda, sonuçta Çekya’da, Polonya ya da Macaristan’da olduğu gibi özgür gazeteciliği temelden sarsacak nitelikte bir tek parti yönetimi yok, demişti.
Basın özgürlüğü sıralamasındaki yeri (Sınır Tanımayan Gazeteciler): 14. sıra (2023)
Son güncelleme: Aralık 2022