Önseçim Fransa için ne kadar mantıklı?
Fransa'da muhafazakarlar cumhurbaşkanı adaylarını kasım sonunda yapacakları ön seçimle belirleyecek. Ön seçimlerde sabık Başbakan Alain Juppé ile eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy karşı karşıya geliyor. Sosyalistler ise kendi ön seçim tarihlerini Ocak 2017 olarak belirledi. Bazı yorumculara göre ön seçimler, siyasi cepheleri daha da derinleştirirken, diğerleri için kaçınılmaz.
Önseçimler partileri bölüyor
Les Echos önseçimlerin Fransa’da siyasi uçurumları derinleştirdiğinden şikayetçi:
“Önseçimler, adım adım bir uzlaşmaya götüreceğine siyasi grupların kutuplaşmasına neden oluyor. ... Fransa’da önseçimlerin, François Hollande adında birinin henüz genel başkanı olduğu bir parti tarafından yürürlüğe konmuş olması tesadüf değil. Çünkü dönemin sosyalist partisi, diğer büyük Avrupalı partilerde -farklı başarılarla da olsa- uygulandığı gibi, parti kurmaylarını kademeli olarak seçmeyi başaramamıştı. Kuşkusuz bunu kötü bir seçim sisteminin sonucu olarak görmek mümkün. Rüzgar ateşi nasıl coşturursa, iki turlu seçim de ürkütücü rekabetleri alevlendiriyor. Sistem [bir parti içinde] 3-4 siyasi çizgi oluşmasını destekliyor. Ama bu gruplar seçimden sonra birlikte çalışamıyor ve geniş bir koalisyon kurulmasını imkansız hale getiriyor.”
Önseçim kaçınılmaz
İletişim danışmanı Arnaud Bouthéon, Le Figaro için kaleme aldığı yazısında önseçimin kusursuz çözüm olmamakla beraber kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor:
“Adaylar, gerekli ama henüz tamamlanmamış bir seçme sürecinin yeni filizleri. Bu sürecin [sosyalist] kanattan bize bugünkü cumhurbaşkanını armağan ettiğini hatırlayalım. ... Adaylar ruh halimizi, sistemimizi, korkularımızı ve hayallerimizi temsil edebilecek bir grup. Bu gurup kapsamlı bir iletişim ağı sahip, güçlü egoları da var ama bir taraftan özel tehlikelere karşı daha açık. Onları önemseyelim, onları kendi propagandalarını yapmak için üstesinden gelmeleri gereken görevleri başında izleyelim. Onlar hem mektubun içeriği, hem de zarf, hem medya, hem de içindeki mesaj. ... Önseçimler kaçınılmaz, ancak büyük bir ciddiyetle de gerçekleştirilmeleri gerekiyor.”