Fransa'da ipi kim göğüsleyecek?
Güncel anketlerde, Fransa eski ekonomi bakanı Emmanuel Macron, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Ulusal Cephe başkanı Marine Le Pen'i mağlup edecek görünüyor. Muhafazakar aday François Fillon ise ifşaların ardından ancak üçüncü sıraya yerleşiyor ve ikinci tura katılamıyor. Yorumcular adayların seçim programını eleştiriyor.
Tavuk suyuna çorba aday: Macron
Macron'un cuma günü siyasi programının büyük kısmını açıklamasının ardından, başta yarattığı coşku sönmeye yüz tuttu, diyor Slate gazetesi:
“Emmanuel Macron tam oratada duruyor. Önce 60 milyarlık bir tasarruftan söz edip muhafazakarlara vaatte bulunuyor, ardından yatırım planları açıklayarak sosyalistlere göz kırpıyor. ... Bu oldukça ucuz bir numara. Ortada durmak sıkıcıdır. Buradaki denge fazlasıyla yapay biçimde şekillendirilmiş gözüküyor. Bugüne kadar göklere çıkarılan genç adayın, iş somut meselelere gelince tepetaklak çakıldığını görüyoruz. Bu aşamada Macron'nun ne profili ne de gücü yetiyor, yüksekten uçmayı sürdüremiyor çünkü merkez tatsız tuzsuz bir yer. Macron da havai fişek gibi yükselip ardından suya çakılan bir aday.”
Fransa'nın sorunları kalıcı
Fransa, seçim sonuçlarından bağımsız olarak yapısal zayıflıkların pençesinde boğuşmayı sürdürecek, diye öngörüyor The Independent:
“En nihayetinde adayların hiçbiri ekonomik realiteyi kararlı şekilde ele alamayacak. Basmakalıp sözleri bir yana adayların hiçbiri, Fransa'nın donakalmış kalkınması, yüksek borçları, sürekli zayıflayan kamu maliyesi, zayıf rekabetçiliği ya da istihdam piyasası, regülasyonlar ve kamu sektöründe gereksinim duyulan köklü yapısal reformlar konusundaki nasıl bir plan izleyeceğini açık ve net ifade etmedi. Ulusal Cephe'nin politikası dahi Fransa'nın sorunlarının sebebini ülke sınırlarının dışında görüyor. Buradaki asıl mesele, Fransa'nın nispeten müreffeh bir ülke olmayı sürdürmesi. Fransızlar, statükonun sürdürülmesi için gereken maliyetin, reformların sebep olacağı sancılardan az olduğunu düşünüyor. Sonucundan bağımsız olarak Fransa'da bu sene yapılacak seçimler, güvensizliği daha da arttıracak.”
Macron imkansızı başarıyor
Emmanuel Macron, Yürüyelim! hareketi ile tüm anketlerde yükseliş gösteriyor, diyor Il Sole 24 Ore:
“Macron, partilerin ezici iktidarlarının kırıldığı ve siyasetin daha açık ve esnek olduğu, (görünürde) doğrudan ya da en azından daha doğrudan demokrasinin hakim olduğu ve direksiyonda sivil toplumun yer aldığı bu yeni dönemin yıldızına dönüşmüş durumda bile. Macron Fransa'da geleneksel partilerin oluşturduğu dünyanın ötesinde bir siyasi alan olduğunu kanıtladı. ... Elbette bu sırada az da yardım almadı. Yardım elini uzatanlardan biri, bir kez daha intihar yolunu seçen Sosyalist Partiydi. Diğerleriyse, muhafazakarların ön seçiminde daha köktenci olan adayın galip gelmesi ve bir orta-sol adayın yokluğu oldu. ... Macron tüm ılımlı oyları bünyesinde toplayacak potansiyele sahip. Birinci tur seçime ulaşabilmek için bu kadarı yeterli gelirse gerçekten Fransa'nın yeni cumhurbaşkanı da olabilir.”
Göç konusunda tartışma kaçınılmaz
Siyaset bilimci Jérôme Sainte-Marie Le Figaro için kaleme aldığı yazısında, Fransa'nın göç politikasının bu yılki seçimlerde önemli bir propaganda konusu olacağını ifade ediyor:
“Sosyalistlerin önseçimi için yapılan ikinci görüşme gösterdi ki, pek çok iltica başvurusu yapılmış olması ve mültecilerin hala göçmenlerle karıştırılıyor olması, Fransa'nın insani, ekonomik ve demokratik gerekçelerle sınırlarını açması gerektiğini söyleyenlerin işine geliyor. Sol siyasi kanat da, kimi liberal politikacılar da böyle düşünüyor. Ancak bu yaklaşım pek çok Fransız'da hoşgörüsüzlük ve infial yaratıyor. Halkın üçte biri, ülkede çok fazla göçmen olduğunu düşünüyor.”
Macron hayranlığı yakında bitecek
Eski Ekonomi Bakanı Emmanuel Macron'un seçim kampanyası faaliyetleri şu sıralar çok gözde. Ancak Libération'a göre En marche! hareketinin kurucusu yakın zamanda taraftarlarını üzebilir:
“Artık eski siyasete inanmayan ama [Sol Cephe adayı] Mélenchon ya da Le Pen'den hazzetmeyen insanların hüsnükuruntu ve korkuları için bir toplanma havzası sağlıyor Macron. Nitekim bu havzada epey birikim olacak. 'Yürüyelim!' hareketinin lideri, birçok kişinin duymak istediklerini söyleme yeteneğine sahip olduğundan, popülaritesi giderek artıyor. Hedef olarak yelpazenin ortasını belirlemiş bir siyaseti çoktan aşmış bu uyum yeteneği sayesinde Macron Fransız siyasetinin en ilginç fenomenlerinden biri oldu. ... Ancak tartışmalar keskinleştiğinde, somut ve gidişatı belirleyen önlemler açıklamak zorunda kalacak. İş bu noktaya geldiğinde artık dümen kıramaz. ... Ne zaman cevap vermesi gereken bir durum oluşsa, seçmenlerinin bir kısmını küstürme riskini alacak, çünkü rakipleri ilgiyi daima Macron'un çelişkilerine çekecektir.”
Solcular şimdiden 2022 seçimlerine gözünü dikti
Fransa uzmanı Bence Cseke, Magyar Idők için kaleme aldığı analiz yazısında, solcuların bu yılki başkanlık seçiminde şansları olmadığını dile getiriyor:
“Güncel siyasi durum sol kanattaki hiçbir adayın başkan koltuğuna oturamayacağını gösteriyor. Bu nedenle 2017'de yapılacak seçimde hem sosyalist adayların, hem de En marche! hareketinin kurucusu, eski ekonomi bakanı Emmanuel Macron'un önseçime girmek gibi bir dertleri olmayacak, onun yerine seçim kampanyasında olumlu bir duruş sergileyerek, 2022 seçimlerinde solu kurtaran karizmatik lider olmaya çalışacaklar. Öte yandan sosyalisteler ve '21. yüzyılın Brütüs'ü' diye adlandırdıkları Macron arasında ciddi bir tartışma yaşanması da olasılıklar arasında. ”