Avrupa Ukrayna'yı yalnız bırakmamalı
Der Spiegel dergisi, Minsk anlaşması artık anlamını yitirdi, yorumunu yapıyor:
“Doğu Ukrayna'daki çarpışmaların yeniden alevlenmesine açıklama getiren verili koşullar var. Rusya, yeni ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna konusunda bir müzakere yaparken, bunu Avrupa'nın arkasından gizli kapaklı yürütmek istiyor. Kiev'e ise haftalardır alarm havası hakim. Maidan ayaklanmasını başlatan, Avrupa Birliği ile uyum anlaşması henüz onaylanmış değil ve Hollanda'nın göstereceği dirençle tamamen başarısız olabilir. Başkent Kiev, Brüksel'in getirdiği 144 koşulun tamamını yerine getirmiş olsa da, AB için vize serbestisi de henüz yürürlüğe girmedi. ... Kiev yapayalnız bırakıldığını hissediyor. Popülist ve köktenci cepheler işte böyle güçleniyor, çoğu insan ayrılıkçılarla çatışmanın gerçekleşmesini bekliyor. Trump Amerikası, hatta belki de AB tarafından yalnız bırakılmış bir Ukrayna kimsenin hayallerini süslememeli, zira bu ülkenin kısa sürede Rusya'nın ganimeti olacağına kuşku yok.”
Trump ile Putin yangına körükle gidiyor
Çatışmalar ayrılıkçıların kalesi Donetsk'in banliyösü Avdiivka'da yoğunlaşmaya başladı. İnternet portalı Alfa, ocak sonunda Trump ile Putin arasındaki telefon görüşmesinin ardından Rusya'nın da, Ukrayna'nın da gerginliği tırmandırmak için nedenleri olduğunu söylüyor:
“Şayet Trump'un yaklaşımı Kremlin'in beklediğinden daha katı idiyse, Moskova'nın ayrılıkçıları askeri harekata teşvik etmiş olması mümkün. Böylece Beyaz Saray'ın sözlerini de test etmiş olacaktır. Ama aynı şekilde Avdiika'da geçen hafta yaşanan gelişmeler Ukrayna tarafından baskı unsuru olarak kullanılmış olabilir ve Trump'ı Rusya'ya ambargonun kaldırılması konusundan vazgeçirmeye yönelik olabilr. Avdiivka çatışmalarının gölgesinde bu taleplerin gerçekleşmesi çok daha zorlaştı. ”