İsrail Batı Şeria'daki yerleşimleri meşrulaştırıyor
İsrail hükümeti hafta başında çıkardığı bir yasayla, Filistin topraklarındaki yasadışı yerleşimlere meşruiyet kazandıran yasayı onayladı. Muhafazakar Likud bloğu ile sağcı yerleşim partisi Habayit Hayehudi'ye göre bu durum, İsrail'in Batı Şeria'daki egemenlik talepleri yönünde bir ilk adım. Yorumcular iki devletli çözümden vazgeçileceği endişesini taşıyor.
Yargı sağ politikanın önünü kesebilir
Yasa meclisten geçmiş olsa da, İsrail'deki sağ kanadın zaferi çantada keklik değil, diyor Le Monde umutla:
“Buradaki amaç, büyük bir sembol gücüne sahip. Milletvekilleri, İsrail devletinin egemenlik sınırları dışındaki bölgelere yönelik yasalar çıkarıyor. İsrail'in girdiği bu yolun verdiği mesaj açık: Amaç bir ilhakın başlangıcı ve bir anlamda da Filistin devleti tahayyülünün sonu. Ancak mesele bununla kısıtlı değil; bu nedenle üst mahkemenin ivedilikle göreve çağrılması gerekiyor. Başsavcı Avichai Mandelblit, bu yasaya karşı çıktığını açıkça ifade etti. İsrail sağına direnen yargı mekanizması, belki sağ kanat karşısında galip bile gelebilir. Washington'daki Trump yönetimi bu durum karşısındaki memnuniyetsizliğini bildirdi. Avrupa Birliği ise İsrail ile planlanmış olan görüşmeyi iptal etti. Anlaşılan o ki, barışı şimdiye kadar olduğundan daha da zorlaştıracak bir siyasetin meydana getirdiği tehlikeyi herkes -gecikmeyle de olsa- fark etmiş durumda.”
İsrail barışı çıkmaza sokuyor
Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerinin ve başka inşaat projelerinin meşrulaştırılmasının ardından İsrail -Donal Trump'ın da desteğiyle- barış yerine cepheleşme siyasetini seçmiş oldu, diyor The Irish Times:
“İsrail'deki sağcı hükümet, -Netanyahu'nun önümüzdeki hafta ilk kez ziyaret edeceği- can dostu Donald Trump'ın seçim zaferiyle kendinin de güçlendiğini düşünüyor. Netanyahu kimi kabine üyelerinin aksine uluslararası desteğe sahip iki devletli çözümü henüz resmi olarak kabul etmemiş olsa da, şimdi 'devletsi oluşum' formülünü kullanıyor. Bununla ne kastettiği tam belli değil, ama İsrail ve Filistin devletlerinin eşit haklara sahip olduğunu reddettiği kesin. Ve bu olmadan bir uzlaşma neredeyse imkansız.”
BM İsrail işgalini pekiştiriyor
Alexandra Lucas Coelho Público'daki yazısında BM'i Filistin topraklarındaki İsrail işgalini pekiştirmekle suçluyor:
“2017'de çok eski bir savaş 50 yaşına girdi. İsrail yarım yüzyıldır Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ü hukuka aykırı olarak kontrol ediyor ve yerleşime açıyor. 1967'deki Altı Gün Savaşı İsrail'in Arap ülkelerini mağlup ettiği bir yıldırım harekatıydı. Ama Filistin bölgelerinin işgali milyonlarca insanı rehin alan ve hala devam eden bir savaş. ... BM'in burada yaşayanlara yemek, sağlık ve eğitim hizmeti vermesi, pratikte bu işgali pekiştiriyor. BM'in ürettiği tonlarca belgenin, harcadığı paranın, yardımların İsrail işgaline karşı yapamadığını yapmak için bu yıl son şans.”