Berlin'den yeni internet nefret suçları yasası
Almanya hükümeti, nefret söylemi ve yalan haberlerle mücadelede sosyal ağ işletmecilerine daha çok rol biçmek niyetinde. Adalet Bakanı Heiko Maas'ın hazırlattığı yasa taslağına göre, şirketler suç fiili oluşturan içerikleri, şikayetten itibaren 24 saat içinde kaldırmakla yükümlü olacak. İşletmeci taksirli davranırsa para cezası kesilecek. Basın organlarına göre, seçim yılına denk gelmesi tesadüf olmayan, önemli bir adım bu.
İnternette de nefrete yer yok
Suç fiili oluşturan içerikler karşısında sosyal ağları fazla tereddütlü bulan Financial Times, bu nedenle Adalet Bakanı Heiko Maas'ın inisiyatifini takdir ediyor:
“Bu tutum konuşma özgürlüğünün kısıtlanması olarak görülmemeli. ... Burada denenen şey, nefret söylemleri karşısında çıkarılmış ve tarihsel sebeplerle Almanya'da son derece katı olan yasaların, resmi kurumların denetiminden çok daha hızlı gelişen ve değişen önemli medya kanallarına da uygulanması. İşin genel boyutuna baktığımızda, belli olaylar hakkında bilgilendirme yapılmasına imkan tanıyacak bir mekanizmanın kurulmak istenmesi ve bildirilen suç fiillerine müdahale edilmediğinde uygulanacak cezaların getirilmesi son derece mantıklı. Sosyal ağlar günümüzde öncelikli haber ve bilgi kaynağına dönüşmüş durumdalar ve bunun getirdiği sorumluluğu üstlenmeleri için giderek daha çok baskıya maruz kalıyorlar. Sosyal ağlar bu baskıya yeterince hızlı tepki veremiyor ve sorun da buradan kaynaklanıyor.”
Moskova seçim savaşına mühalede eder mi
Almanya'nın neden tam da şimdi internetteki nefret söylemine savaş açtığını Il Sole 24 Ore şu sözlerle açıklıyor:
“Bu hamlenin sebebi, Başbakan Angela Merkel'in bir buçuk yıl önce verdiği, sınırları Ortadoğulu sığınmacılara açma kararını izleyen nefret söylemlerinin sayısındaki hızlı artış olabilir. Buna bir de, yalan bilgilerin internet üzerinden yaygınlaştırılmasının, önümüzdeki seçimlerde belirleyici bir rol oynayabileceği endişesi ekleniyor. Rusya'nın seçim mücadelesine, tıpkı geçen sene ABD'de yaptığı gibi müdahil olma kaygısı da bununla yakından ilgili. Nitekim Alman istihbarat servislerinin şu ana kadar dile getirdikleri kaygıların başında bu yer alıyor. Bilhassa göçmen karşıtı ve popülist, Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yıldızının parlamasıyla. AfD, tıpkı Avrupa'daki benzer diğer hareketler gibi Moskova'nın, örneğin dijital dezenformasyon kampanyası gibi yöntemlerle desteğini alabilir.”