Trump'ın gizli bilgileri sızdırmasının ne sonuçları olacak?
Anlaşılan ABD Başkanı Trump Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşmesinde hassas gizli istihbarat bilgilerini paylaştı. ABD medyasında yer alan haberlere göre bu bilgiler müttefik bir istihbarat servisinin IŞİD hakkında edindiği bilgilerdi. Köşe yazarları bu bilgi sızdırmanın nasıl meydana geldiğini ve hangi sonuçları doğuracağını analiz ediyor.
İhanet güveni yıkar
Le Temps Trump'ın bu hatalı adımıyla uzun vadede büyük zarar verdiği analizini yapıyor:
“ABD Başkanı, çok gizli olarak sınıflandırılmış bilgileri Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'a vermekle belki anayasaya aykırı davranmadı. Ancak Amerikan idaresine terör örgütü IŞİD ile ilgili bu bilgileri veren, ittifak içinde olduğu bir Ortadoğu ülkesine (tahminen İsrail) ihanet etti. New Yorklu milyarder, gizli servislerin temel bir ilkesine aykırı hareket etti: Güven. Yüksek düzeyde Amerikalılar İsrailli meslektaşlarına Trump yönetimine bilgi verirken dikkatli davranılmasını öğütlüyor.”
Rusya Büyükelçisi için için gülüyor
ABD Başkanının Rusya'ya karşı davranışı sürekli bir sorunu haline geliyor, analizini yapıyor Jutarnji list:
“Donald Trump'ın bir kez daha Rusya'nın ateşinde eli yandı. Halbuki seçim kampanyasında Ruslarla ilişkileri nedeniyle suçlandığı ve eleştirildiği için çok daha dikkatli olması gerekiyordu. ... Rusya'nın Washington Büyükelçisi Sergej Kisljak için için gülüyordur. Trump'ın bu gafını kışkırtan kişi olduğu söylenen 66 yaşındaki diplomat, Amerikan başkentinde bir efsane. Trump'ın damadıyla iyi ilişkileri olduğu söyleniyor, ayrıca Trump'ın güvenlik danışmanı Flynn'in görevden alınmasının arkasındaki isim olduğu da tahmin ediliyor. Kisljak Washington'da "Uçan Hollandalı" olarak adlandırılıyor. Nitekim onunla karşılaşan birçok politikacı [efsane hayalet gemiyle karşılaşan denizcilerin ölmesi gibi] kariyerinden oldu.”
Beyaz Saray kaynıyor
ABD Başkanının tabi ki sırları açıklama hakkı olduğunu vurgulayan Hospodářské noviny, aynı şekilde FBI müdürünü görevden almaya hakkı bulunduğunu da yazıyor. Ardından da kocaman bir 'ama' ekliyor:
“ABD'de yürütmenin başkanının inanılmaz geniş bir manevra alanı bulunuyor. Zamanında ABD anayasasını hazırlayanlar, çocuk kadar sorumsuzca davranan bir ABD Başkanının göreve geleceğini hesaba katmadılar. ... Tüm bu gelişmelerde bir bit yeniği var: Oval Ofis'te Trump'ın yanısıra bir avuç dolusu Rus ve birkaç tane de Amerikalı temsilcinin bulunmasına rağmen, Trump'ın Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'a [elindeki sırlar ile] hava attığı yönündeki bilgi nereden sızdı? Washington Post bu haberi uydurmadı. O toplantıda bulunan Amerikalılardan biri bunu gazeteye sızdırmış olmalı. Bu ise Beyaz Saray'da bazılarının memnuniyetsizliğini yansıtıyor.”
Cumhuriyetçiler bu sirki sona erdirmeli
Finlandiya'da yayınlanan günlük gazete Aamulehti, Cumhuriyetçilerin Trump'ı artık durdurmasını talep ediyor:
“ABD'nin en büyük sorunu, yaptığı işin olgunluğuna kesinlikle erememiş Donald Trump değil. Bunu, örneğin Amerika'nın yalnızca bir kısmının son haberler karşısında şok olması ve hassas istihbarat bilgilerinin Rusya'ya verilmesini endişe verici bulması gösteriyor. Bunların arasında Demokratlar ve liberal medyanın da bulunması şaşırtmıyor. Cumhuriyetçi başkan hemen hemen hiçbir şeyden sorumlu değil. Partideki diğer politikacılar artık geç olmadan bu sirki sona erdirmek için sorumluluk üstlenmeli.”
Kongre Trump'ı korkutmuyor
Donald Trump'ın bu son skandal sonrasında da neden endişe etmesine gerek olmadığını, gazeteci Laura Stefanut Digi 24 blog'unda şöyle açıklıyor:
“Eğer ki ABD Kongresi Trump'ın yaptıklarının bir başkana yakışmadığını düşünüyorsa, o zaman başkanı azledebilir. Ancak daha önceki azil süreçlerine bakıldığında, başkanın hiçbir zaman Kongrede çoğunluğa sahip partiden gelmediğini görüyoruz. Trump ise Kongrede [Cumhuriyetçi] çoğunluğa sahip. ... Pratikte herşey Temsilciler Meclisi Sözcüsü Paul Ryan ve Cumhuriyetçilerin Senatodaki lideri Mitch McConnell'in iki dudağı arasında. Her ne kadar onların da cümlelerinde Trump hakkındaki sıkıntılar belli olsa da, Trump'ı azledecek kadar ileriye gidecekleri yönünde bir belirti bulunmuyor. Ryan'ın kendisini ve partisini korumak için sessiz kalmayı yeğlediği, seçim kampanyasından bu yana belli.”