SPD büyük koalisyonu oyluyor
SPD üyeleri salı gününden beri partilerinin büyük koalisyona girip girmemesini oyluyor. Sonuç 4 Mart'ta belli olacak. Parti yönetimi dört yıl daha hükümet etmek için tabandan yeşil ışık almayı umarken, özellikle genç sosyal demokratlar karşı çıkıyor. Avrupa basını gelişmeleri merakla takip ederken, her zaman duruma anlayış göstermiyor.
Almanya ve Avrupa'nın istikrarı tehlikede
Hospodářské noviny 463 bin SPD üyesinin kararının büyük koalisyona girip girmemekten çok daha fazla anlam taşıdığını belirtiyor:
“Hayır diyenler kazanırsa Almanya İkinci Dünya Savaşı'ndan beri yaşamadığı bir krize sürüklenecek. Bu durumda Angela Merkel bir azınlık hükümeti kurmak zorunda kalacak ya da yeni seçimler kaçınılmaz olacaktır. İstikrarı da unutabiliriz. ... Öte yandan pek çok sosyal demokrat, partinin koalisyonda yıpranacağından, ideolojik kimliğini kaybedeceğinden korkuyor. Özellikle de SPD gençliği Avrupa'nın istikrarı pahasına da bunu başarmak istiyor. İstikrarsızlık bizim için bir felaket olur. SPD, bu beklenti adaletli olmasa da, devletin varlığının güvencesi olmaya devam etmeli.”
Doğrudan demokrasinin tuhaf biçimi
Kurier gazetesi, bir partinin üyelerinin bir hükümet kurulmasını oylayacak olmasını anlamakta güçlük çekiyor:
“Almanya'da parti üyelerinin koalisyon hükümetinin kabulü ya da reddi için oy kullanmalarını sağlayan doğrudan demokrasi, gerçekten tuhaf bir uygulama. SPD mezarını kazan Martin Schulz'un başkanlığında zorla şerle hükümete girmeye karar verdi ve şimdi 463 bin 723 parti üyesi böyle olsun mu diye oy verecek. Peki hükümet etsin diye SPD'ye oy veren 9 milyon ne olacak? Onlar da karar veremez mi? Ama [SPD gençlik örgütü] Jusos'un bu iş için üyeliğe davet ettiği koalisyon karşıtları oy kullanabilecek, öyle mi? (Federal bazda artık halk oylaması yapılmayan) Almanya'nın geleceğine gerçekten bunlar mı karar verecek?”