İran'la anlaşma tehlikede
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ABD'ye yaptığı ziyaretin sonunda İran anlaşmasının geleceği konusunda kötümser olduğunu dile getirdi. Macron daha önce ABD başkanına, ülkesinin anlaşmayı nasıl genişletebileceğini, dolayısıyla sürdürebileceğini göstermeye çalışmıştı. Bazı köşe yazarları Fransa ve ABD’nin Tahran’ı suçlamasını eleştiriyor. Diğerleri ise, anlaşmanın yeniden müzakere edilmesinin zor olduğunu vurguluyor.
Avrupa dayanışması anlamını yitirdi
La Libre Belgique Macron'un teklifi karşısında şok geçirmiş:
“Bir kiracı düşünün ki, kira koşulları ev sahibinin keyfine göre sürekli ağırlaşıyor. Donald Trump ve Emmanuel Macron bunu normal ve meşru buluyorlar. Trump, Kim Jong-un ile buluşmadan önce ona ABD ile yapılan bir anlaşmanın bir garanti anlamına gelmediğini göstermek istiyor. Kuzey Kore diktatörünü nükleer silahlarından vazgeçmeye ikna etmek için en iyi yol bu değil hiç kuşkusuz. Emmanuel Macron'a gelince: Beyaz Saray'daki görkemli karşılama Avrupa dayanışması ilkesini unutmasına ya da gerçeklikle bağını tamamen koparmasına neden olmuş olabilir mi?”
Iran'ın nükleer füze isteği şaşırtmıyor
The Independent'a göre, Kuzey Kore örneğinde şunu gördük:
“ABD kendine karşı bir rejimi ancak nükleer silah tehdidi olduğunda ciddiye alıyor. İran'ın son gelişmelerden çıkaracağı ders, bir atom bombası sahibi olmanın hiç de fena olmayacağı. Çünkü Trump'ın birdenbire Kuzey Kore'ye karşı uzlaşmacı bir tavır sergilemesinin nedeni ülkenin ABD'yi tehdit edecek nükleer silahlar üretme kapasitesiydi. İranlılar şimdi şunu soracaklar kendilerine: Elimizde nükleer başlıklı füzelerimiz olsaydı ABD bize böyle emirler yağdırabilir miydi acaba? İran'la yapılan nükleer anlaşmada en önemli nokta, anlaşmanın zaaflarına rağmen İran'ın nükleer silahlanmasını yavaşlatacak olması.”
Paris Tahran'ı hayal kırıklığına uğrattı
Orient XXI, Fransız cumhurbaşkanının tutumu Iran için çok vahim, diyor:
“İran şaşkın. Fransa nüfuzunu Amerikalı müttefikini anlaşmaya uyması ve ekonomik yaptırımları kaldırması için kullanmıyor. Bunun yerine Britanya ve Almanya'nın desteğiyle AB'den yeni yaptırımlar istemek ve Donald Trump'ı mutlu etmek için girişimde bulunuyor. Bu gibi konularda Tahran'da ulusal bir uzlaşma vardır. ... İran halkı uzun süredir ekonomik ve uluslararası bir açılım umuduyla yaşıyordu. Aynı halk petrol krallıkları ve Batı'nın müttefikleri söz konusu olduğunda devreye giren çifte standart siyasetini reddediyor.”
Macron'un İran ile pazarlığı
İran'la yapılan anlaşmada yeni pazarlıklar hiç de kolay olmayacak, diyor der Standard:
“Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron [Donald Trump'a] var olmayan bir şeyleri, yani imzalanan anlaşmanın yenilenmesini, Trump'ın deyişiyle 'new deal'e dönüşmesini satmaya çalıştı. ... Macron karmaşık nükleer paketinin yeniden açılmasının gerçekçi olmadığını biliyor. Bunu sağlamak için şimdi İran'ın füze programını ve Arap ülkelerinde yürüttüğü nüfuz politikasını ayrı bir konu olarak ele almak istiyor. Ancak Arap ülkeleri bağlamında daha kapsamlı bir yaklaşım gerekli: Mesela Rusya, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ülkeleri dahil etmeden Suriye'deki İranlılar hakkında konuşmak mümkün değil. Macron, ABD, Britanya ve Fransa'nın Suriye'ye hava saldırısının ardından, 1 Nisan'da yeni bir Suriye diplomasisinden söz etmişti.”