Trump İran ile zirve yapmak niyetinde
Trump'ın ABD ile İran arasında bir zirve düzenleme teklifi şaşırtıcı, ancak Tahran şu ana kadar bu teklife sıcak bakmıyor. Ancak ABD Başkanı Trump'ın, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin teklifini çok yakında kabul edeceğine inancı tam. Avrupalı yorumculara göre İran anlaşmasında uzlaşmaya varılması akıllıca olacaktır, ancak Trump'ın taktiği çözümü engelleyebilir.
Uzlaşmaya varmak mümkün
Der Tagesspiegel tüm taraflar için olumlu sonuçları olacak olası bir uzlaşının çerçevesini çiziyor:
“Trump anlaşmadan çekilme kararından geri adım atmıyor ama yaptırımları da şimdilik erteliyor. Avrupa ve Almanya açısından bu kararın üç avantajı var. Öncelikle ABD'nin, İran'la ticaret yapan üçüncü ülkelere yönelik ikincil yaptırımları da buzdolabına kaldırılacaktır. İran'ın nükleer programını sona erdirmesinin ardındaki esas itkilerden biri olan, dünya ticaretine yeniden entegrasyon böylece devam edebilir. İkinci olarak Avrupa ile ABD arasındaki uçurum küçülür, ne de olsa her iki taraf İran'ın füze geliştirmesini ve terör örgütlerini desteklemeyi durdurması için ilave müzakerelerin yapılmasını istiyor. ... Üçüncü olaraksa anlaşmanın revizyon görme ihtimali yüksek sayılabilir. İran ekonomik açıdan büyük baskı altında.”
Reality şovun kimseye yararı olmaz
Večer'e göre ABD, mevcut başkanı nedeniyle ciddi bir inandırıcılık sorunuyla karşı karşıya:
“Tahran bu daveti, Trump'ın güvenilir bir müzakere ortağı olmadığı gerekçesiyle tereddütsüz reddetti. İran içişleri bakanı bu görüşünde haklı da sayılır. Ne de olsa Trump'ın şu ana kadar yaptıkları, somut anlaşmalar ve somut eylemlere dayalı ciddi bir diplomasiden ziyade kamuoyu yaratma amacını güden reality şovlara benziyor. ABD istese Arap Yarımadası'nda için için yanan bu krizi tek hamlede çözebilir. Nükleer anlaşmaya tekrar taraf olması ve yaptırımlardan vazgeçmesiyle tüm olaylar bıçakla kesilmiş gibi sona erecektir. Ancak Trump'ın bunu yapmayacağı anlaşılmış oldu.”
Trump'ın taktiğinin sınıları
Trump'ın taktiği kısa vadede oy kazandıracak, ancak uzun vadede ABD'ye zarar verecektir, diyor L'Echo:
“Keyfi ve ne yapacağı kestirilemez ABD başkanı, karşısındakine istediğini yaptırmak için sürekli sağ gösterip sol vuruyor. Bu tavrıyla asıl seslendiği kesim, bitmek bilmez bir düelloya kalkıştığı izlenimi yarattığı kendi seçmeni. ... Soğuk Savaş zamanından kalma bu Reagan tarzı, Redneck [ABD'nin güneyindeki aşırı muhafazakar ve yabancı düşmanı kesim] bölgelerindekilerin hoşuna gidebilir. ... Peki ya sonrası? İran bir Kuzey Kore, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'yse Kim Jong-un değil. İran, görüşme yapmak için el açmaktansa bütün büyük devletlerin imzaladığı nükleer anlaşmaya riayet eden Avrupa'yla ticaret yapmayı seçiyor. ABD ise kendini izole ediyor ve dünyanın en güçlü devleti unvanını her gün biraz daha yitiriyor.”