CAS'ın Caster Semenya hükmü adil mi?
Doğası gereği testosteron seviyesi yüksek kadın sporcular, bu hormonun seviyesini düşüren ilaç kullanmaya zorlanabilir mi? Spor Tahkim Mahkemesi CAS'a göre evet. CAS Güney Afrikalı interseksüel orta mesafe koşucusu Caster Semenya'nın, Uluslararası Atletizm Federasyonu'nun adı geçen kuralına karşı açtığı davayı reddetti. İki olimpiyat altınlı koşucunun vakasının karmaşıklığını anlamak için basına bakmak yeterli.
Fırsat eşitliğinin önceliği var
Neue Zürcher Zeitung'a göre, verilen hüküm kadın sporunun lehine:
“Spor Tahkim Mahkemesi [CAS], IAAF'nin hormon kuralının ayrımcı nitelikte olduğuna hükmetti. Gerçekten de bu kural, bazı insanların doğdukları halleriyle rekabetçi sporlar yapamamalarına neden oluyor. Sınır değerlerin altında kalmak isterlerse, uzmanlara göre depresyona yol açabilecek doğum kontrol hapı kullanmaları gerekecek. Ancak CAS, Caster Semenya'nın IAAF'ye açtığı davada, konudan etkilenen az sayıdaki insanın çıkarlarını, genel toplum çıkarlarının ardına koymaya karar verdi. Müsabakaların cinsiyetlere göre ayrılmış olması sayesinde kadınlar birçok spor türünde madalya alabiliyor ve bu alanda kariyer yapabiliyor. CAS'ın kararı, kadın sporlarında belli oranda fırsat eşitliği sağlayacaktır.”
Kadın kadındır
Tıp dünyası Semenya'nın bir kadın olduğunu kanıtlamışsa, diğer kadınlarla aynı muameleyi görmelidir, diyor El Mundo:
“Bir kadını sırf genetik donanımı nedeniyle doping yapmaya zorlamak korkunç. Transseksüel sporcularda testosteron sınırı mantıklı olabilir ama Semenya, kadın olduğunu kanıtlayan bir teste zaten tabi tutuldu. Yargı yoluyla verilen bir kararı, bilimsel bir gerçeğin üzerinde konumlandırmak sağlıklı insan aklına aykırı. Kimse Semenya'nın olağandışı fiziksel koşullarını reddetmiyor ama bunlar, diğer kadınlarla aynı kurallar dahilinde müsabakalara katılmasını engellememeli.”