ABD, İran'a yönelik saldırıdan vazgeçti
ABD'ye ait bir İHA'nın Basra Körfezi'nde İran Devrim Muhafızları tarafından düşürülmesinin ardından ABD Başkanı Trump, İran füze savunma sistemlerini vurmaları için savaş uçaklarına emir verdi, ancak son anda saldırıyı iptal etti. Yorumcular iki ülke arasındaki gergin havayı endişeyle izlerken Trump'ın taktiğini tahlil edip Avrupa'nın herhangi bir planı olmamasını eleştiriyor.
Trump bu, ne yapacağı belli olmaz
Kısa sürede geri çekilen saldırı emrinin ardında belli bir sistem yatıyor, diyor Večernji list:
“Trump'ın cuma sabahı saldırı emri verip sonra emri geri çekmesi, savaştan vazgeçtiği anlamına gelmiyor. Ne de olsa ne yapacağını kestirmenin en zor olduğu ve amacına ulaşmak için çeşitli yöntemler kullanan bir siyasetçi var karşımızda. Bu açıdan bakıldığında, savaşa önce evet deyip sonra vazgeçmek, yürüttüğü psikolojik savaşın bir başka yüzü: Trump'ın rakibi ne zaman bir füze saldırısına maruz kalacağından asla emin olamaz. Oysa ABD başkanının savaş meraklısı twitter söylemlerinin ardında illa bir savaş arzusu yatmıyor olabilir. Ne de olsa bir yıl önce Kim Jong-un'u savaşla tehdit etmiş, ardından onu dostu olarak nitelendirmişti.”
Amerika bu işe karışmasın
Yeni Şafak gazetesi, ABD'nin İran'a karşı savaş başlatmak için hiçbir geçerli gerekçesi olmadığını öne sürüyor:
“İran ABD'yi hiçbir şekilde tehdit etmiyor, edebilecek gerçekçi bir coğrafi yakınlığı veya gücü de yok. İran'la nükleer anlaşmadan da bizzat ABD çekilmiş olduğuna göre İran'a aslında bu konuda istediği gibi hareket etme imkanı da tanımış oluyor. Öyle ya, nükleer anlaşmadan çekilmiş ABD bu konuda İran'ın ne yaptığına artık karışacak pozisyonunu da kaybetti. Buna mukabil İran'ın bir nükleer güce sahip olmasından İsrail'in kendi adına bir tehdit hissetmesi mümkün ama İsrail tehdit hissediyor diye ABD'nin İran'a savaş açmasını ABD başkanlarının kendi halklarına anlatması da o kadar kolay değil.”
Ümit edelim sadece kuru gürültü olsun
Cristian Unteanu Adevărul'daki blogunda krizin hızla yayılmasından duyduğu endişeyi dillendiriyor:
“En endişe verici haber bence İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'nin genel sekreteri Ali Şemhani'den geldi. Şemhani ülkesinin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi ve gerekli personeli isteyebileceği kartını açtı. Bu iştirakle oyunun kuralları baştan sona değişebilir. ABD'nin ya da koalisyon ülkelerinden birinin uçağının bu şekilde düşürülmesi, çok ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Umarız ki, bunlar yüksek sesle tehditten başka bir şey değildir. Aksi takdirde biz de işin içine çekileceğiz, zira bir ABD uçağına saldırı NATO anlaşmasının kolektif savunmayı düzenleyen 5. maddesinin yürürlüğe sokulması anlamına gelebilir.”
Çıkışsız bir durum
New York Times köşe yazarlarından Nicholas Kristof La Repubblica için kaleme aldığı yazıda pek de umutlu değil:
“Ortadoğu'da yeni bir savaş ihtiyacımız olan son şey. ABD'ye ait bir İHA'nın İran tarafından düşürülmesi, Başkan Trump ve İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'in kafa kafaya çarpışmaktan çekinmediklerinin bir diğer göstergesi. Her iki taraf da aslında savaş istemediğini söylese de birbirlerini kışkırtmaya devam ediyor. İki lider de acımasız bir tutum içerisinde ki, bu durum çatışma riskini daha da arttırıyor. İHA'nın düşürülmesi nedeniyle çıkan krizin (her iki taraf da saldırganın diğeri olduğunu ileri sürüyor) sonucu ne olursa olsun, muhtemelen Trump'ın da, Hamaney'in de saygınlıklarını yitirmeden içinden çıkamayacağı kadar çözümsüz bir durumdayız. Bu durum daha da kötüleşebilir böylece.”
İntikam saldırıları olasılığı çok yüksek
Şimdi gerçekten savaşla burun burunayız, diyor Polityka:
“İran'ın devasa balistik füzeleri var ve bunları örneğin İsrail'e, bölgedeki ABD üslerine ya da Suudi Arabistan'a karşı kullanıp kullanmayacağını kimse kestiremiyor. Böylesi bir saldırı İran açısından elbette yoğun bir misilleme ve zaten yitmeye başlayan uluslararası desteği iyice kaybetme riskini barındırıyor. ... İran rejimi füzelerini -gerçekten sahip olmaları durumunda- nükleer başlıklarla donatacak kadar çılgın davranacak olursa, dünya temellerinden sarsılacaktır. Her şeye hazırlıklı olmalıyız, zira öngörülemez zamanlarda yaşıyoruz.”
AB ya da BM gerginliği azaltmalı
Süddeutsche Zeitung'a göre krizin acilen bir arabulucuya ihtiyacı var:
“İran'ın, ABD'ye ait bir İHA'yı düşürdüğü kesinleşmiş bir bilgi. Bölgedeki ABD komutanlığı, olay sırasında İHA'nın tarafsız hava sahasında olduğunu açıkladı. Buna ilişkin delillerin olduğunu umalım. Normal koşullar altında uçuşların ayrıntılı radar kayıtları bulunur. Yani olayı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturmak mümkün olmalı. Demek ki ABD açıkladığı 'missilemeyi' yapmadan ve mesela Devrim Muhafızları'nın devriye botlarını batırmadan önce bir arabulucuya başvursa iyi eder. Avrupa Birliği arabulucu olmayı kabul edebilir, çünkü nükleer savaşın taraflarına eşit uzaklıkta. Ama daha da iyisi, BM genel sekreteri olacaktır.”