Yeni AB Komisyonu başkanlığında seçim sıkıntısı
Kasım başında göreve başlayacak AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen bu hafta içinde yeni AB komiseri adaylarıyla ilk tur tanışma toplantılarında bir araya gelecek. Von der Leyen Avrupa yönetim kademelerinde bundan sonra cinsiyet dengesi olmasında ısrarcı. Üye devletler ağustos sonuna kadar aday gösterebilecek. Ancak bu süreçte ülkeleri farklı zorluklar bekliyor.
Prag'ın adayı kendini kanıtladı bile
Lidové noviny, Çekya Başbakanı Andrej Babiš'in, mevcut Praglı Komiseri Věra Jourová'yı yeni bir görev süresi için Ursula von der Leyen'e önermesi karşısında memnun:
“Bu öneri, Jourová'nın halihazırda tecrübeli olması nedeniyle von der Leyen'ın hoşuna gidebilir. ... Babiš, elbette şimdiye kadar tüketici haklarından da sorumlu olan Jourová'nın, örneğin dijitalleşme, Ortak Pazar ya da ticaret ile ilgili daha nüfuzlu bir mevkiye gelmesini arzu ediyor. Bunun için de Çek ekonomisinin gücüne vurgu yapıyor. ... Üstelik Jourová yetki alanında o kadar iyi bir yönetim sergiledi ki, Time dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 insanı listesine alındı.”
Litvanya kadın aday göstermiyor
Litvanya'nın başkenti Vilnius'tan AB komiserliği için henüz bir isim önerisi gelmedi. İktidardaki Yeşiller ve Çiftçiler Partisi lideri Ramūnas Karbauskis, bir kadının adaylığının tartışmaya bile açılmadığını söyledi. Bu durum Lietuvos rytas'a göre utanç verici:
“İktidardaki çoğunluk, bir kadını aday göstermeyi bile beceremiyor. AB Komisyonu'nun yeni başkanı Ursula von der Leyen'in amacının, Komisyon içinde cinsiyet dengesinin oturtulması olduğu ve her ülkeden bir kadın bir erkek aday gösterilmesini rica ettiğini herkes bilse de Karbauskis, canımız kimi isterse onu aday göstereceğimizi ve Avrupa'nın bize ne yapacağımızı dayatamayacağını vurgulamayı tercih ediyor. Böylece cinsiyet eşitliğini de önemsemediğimizi açıklamış oluyor.”
Estonya'nın adayı dürüst değil
Estonya başkenti Tallinn'in adayı Kadri Simson, bir seyahat skandalı nedeniyle tartışmalı bir isim. Simson hayat arkadaşıyla çıktığı tatilleri, iş gezisi masrafı olarak göstermişti. Karayiplere yaptığı bir seyahat nedeniyle parlamentoya gelmemesiniyse hasta olduğu gerekçesiyle açıklamıştı. Eesti Päevaleh konuyu inceliyor:
“AB Komisyonu üyelerinden beklenen, 'etik tutuma ilişkin yüksek normlara' riayet etmeleri. ... Örneğin Simson, skandalın daha hemen başında, [hayat arkadaşı] Soorm'un yüksek geliri nedeniyle seyahatlerinin gayrımeşru biçimde ödendiğini bilmediğini söyleyebilirdi. Ancak bunu yapmak yerine sütten çıkmış ak kaşığı oynamaya kalktı. Böyle yaparak da başına daha büyük iş açmış oldu. Simson bu skandalla ilgili görüş bildirmediği için tüm açıklamaları ve varlığı dürüstlükten uzak gözüküyor.”