Portekiz diktatörünü nasıl anmalı?
Alentejo Bölgesi'nde, 1933 ile 1974 yılları arasındaki Portekiz diktası Estado Novo'nun [Yeni Devlet] liderini anmak amacıyla bir Salazar müzesi inşa ediliyor. Girişimin karşıtları, Salazar'ın doğduğu köydeki bu mekanın, faşistler için bir hac yerine dönüşmesinden endişeli ve müzenin yapılmaması için imza topluyor. Portekiz medyası da müzeye karşı.
Saygıya gerek yok
Público, müzenin inşası nedeniyle eski diktatör Salazar'a yönelik ilginin alevleneceğinden kaygılı:
“Bu inisiyatifin en büyük tehlikesi, diktatörün burada nasıl bir muamele gördüğü. Santa Comba (sosyalist) belediye başkanının satır arasında söylediği, bu mekanın 'büyük adamlara' ya da 'devlet adamlarına' saygı göstermesi gerektiğidir. Üstelik tüm bunlar Salazar'ın doğum yerinde, okuldan, şapele ve oradan da mezarlığa kadar uzanan bir köy mikrokozmosu içinde yaşandı. Bu durumda [müzenin adlandırılıdığı şekliyle] bu 'yorumlama merkezi'nden ancak tek bir şey beklemeliyiz: Salazar'ın hayatı boyunca savunduğu gerikafalı değerlerin baskın olduğu bir mekanda eski diktatörü masumlaştıran, normalleştiren bir saygı duruşu!”
Salazar sıradan bir vatan evladı değil
Yazar Valter Hugo Mãe de, Jornal de Notícias'daki yazısında eski diktatörün doğum yerinde yapılacak bir müzeyi şiddetle reddediyor:
“Suçluların, cinayet işledikleri ve kendilerinin öldükleri yerlerde anılması lazım. Hatırlama motifi bu olmalı. Salazar'ın 'bir vatan evladı' olarak, tarihi bir figür olarak himaye edilmesinin demokratik bir özgürlük olduğu doğru değil. ... Bu, cinayet işleyen, işkence yapan, yalan söyleyen ve Portekizlilerin ve onların sahibi olduklarını zannettikleri diğer bütün halkların parasını çalan ve ruhunu yoksullaştıran bir rejimin masumlaştırılmasıdır.”