Joker filmi neden bu kadar tartışmalı?
Yönetmen Todd Phillips'in çektiği Joker filmi, Batman'in ezeli rakibini anlatıyor. Filmde toplum tarafından dışlanmış ve aşağılanmış, psikolojik rahatsızlığı olan Arthur Fleck, ünlü katil palyaçoya dönüşüyor. Eleştirmenler filmi fazla vahşi bulurken Avrupa basını da filmi yoğun olarak tartışıyor.
Dışlanmışlar için bir kült figür
Joker filmi şiddeti romantikleştiriyor hatta kışkırtıyor mu? Novaya Gazeta bu tehlikeyi görmesine rağmen filmi göklere çıkarıyor:
“Tartışmaya ABD ordusu bile dahil oldu ve film gösterimi sırasında yaşanacak ani şiddet patlamalarını bastırmaya hazır olduğunu açıkladı. ... Toplumun dışladığı isterik gülüşlü Joker ve patlamaya hazır aşağılanmış bir kitle; bunlar içleri yangın hızlandırıcı maddeyle dolu birleşik kaplar gibi. ... Todd Phillips'in, gişe rekortmeni filmleri 'auteur' sinemanın radikal özellikleriyle harmanlayan Joker'i cazip, korkutucu ve uyarı mahiyetinde öngörülerle dolu bir kült film olacaktır.”
Bir mobbing mağdurunun hikayesi
Protagon, filmin bize gururu kırılıp aşağılanmış bir insanı anlattığını, söylüyor:
“Bu film, bir kişinin yüzüne ve ruhuna derinlemesine nüfuz eden bir bakış. Sadece sistemin değil, bizim de ezip parçaladığımız bir insan. Filmde bu kişinin acısını, öfkesini hissediyoruz. Herhangi biri o. Alay ettiğimiz bir iş arkadaşımız, sırada dururken herkesin önüne geçtiği bir adam, sevildiğini sanan bir kız, asansörde aynaya bakmaya cesaret gösteremeyip gözlerini yerden kaldıramayan biri.”
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz
Habertürk'ye yazan Mehmet Açar, izleyicisini perde arkasındaki gerçekle yüzleştirmeyen bir film, duyguları bu kadar ayaklandırmaz, diyor:
“Asıl sorun hayal ürünü bir filmin böyle endişelere yol açması. ... Demek ki bu dünyada yürümeyen bir şeyler var. ... Demek ki Joker dünyaya bir ayna tutuyor. ... Bunlar film seyirciye ulaştığında daha derinlemesine konuşacak konular. Benim şimdilik kaydıyla tek bildiğim şu: 'Joker' sadece bir film ve kötü bir film olduğu söylenemez.”
Geri kalmış bir toplum fotoğrafı
Krytyka Polityczna, filmi öncelikle bir hayal kırıklığı olarak tanımlıyor:
“En kötüsü de Joker'in sonunda bize çok muhafazakar bir siyasi vizyon göstermesi. ... Ana karakter Arthur'un işlediği suçlardan esinlenen Gotham halkı, kör bir şiddet sarmalında duygusuz bir yığına dönüşüyor. Artık tek bir siyasi söz etme yetisine sahip değiller. Yapabildikleri tek şey polis çağırmak. Bu görüntüler yeni protesto hareketlerinin oldukça haksız çizilmiş bir karikatürü ve her onları her türlü tarihi anlamdan yoksun bırakıyor.”