Romanya'da azınlık hükümetine onay

Romanya parlamentosu, pazartesi günü liberal muhafazakar Ulusal Liberal Parti (PNL) Başkanı Ludovic Orban liderliğindeki azınlık hükümetini onayladı. Sosyal Demokrat Parti PSD'nin uzun yıllar sözünün geçtiği önceki koalisyon hükümetinin izlediği politikalar ve skandallar, geniş çaplı sokak protestolarına neden olmuştu. 2020 yılında yeniden sandık başına gidileceği dikkate alındığında, Orban'ın elindeki imkanlar neler?

Tüm alıntıları göster/kapat
Radio Europa Liberă (RO) /

Hemen reform mu yapalım, yoksa seçimi mi bekleyelim?

Radio Europa Liberă'ya göre yeni hükümet karşıt görüşleri bir potada eritmek zorunda:

“Şimdiye kadar bütün muhafazakar hükümetler kendi iç istikrarsızlıklarına takılıp tökezledi. Bunun sonucunda [uzun süredir iktidarda olan sosyal demokrat] PSD her seferinde daha da güçlenerek iktidara geldi. ... PSD'nin şu anda her zamankinden daha az zamanı var, [2020'de yapılacak normal parlamento seçimlerine kadar] sadece bir yılı. Orban hükümeti gerçekten de reform önerileriyle gelecekse durumu zor olacak. Ama sadece bir şey değiştirmeyecek şekilde en acil işleri yapmakla yetinirse işi kolay. Gerçi bu da hukuk devletini savunmak adına son üç yılda protestolarda aktif olan PSD seçmenini kapsamıyor. Bu sadece bugün toplumsal bir anlam kazanan soyut bir sıralama.”

Moise.ro (RO) /

Yeni hükümet de kredi sarmalında

Ekonomi gazetecisi Moise Guran blogu moise.ro'da, yeni hükümetin selefinin pahalıya mal olan sosyal politikaları yüzünden daha fazla kredi almaktan başka çaresi kalmayacak, diyor:

“Romanya hükümetlerinin 30 yıldır yaptığı, refah değil sosyal hizmet bağımlısı yaratmak. Para kesinlikle bitti, ancak yeni hükümet sosyal demokratların harcadığı parayı ödemek için daha fazla borç almaya mahkum edildi. İşte asıl tuzak da burada başlıyor! Bu tuzaktan kurtulmaya çalışan yeni hükümet daha fazla borçlanacak ve bütçeye daha fazla gelir sağlamak için önce yatırım yapması gerekecek. Yani şimdi hastane, okul ya da otoyol yapmadan önce yavaş yavaş refahın gelişmesine yatırım yapmak şart oldu.”