Fransa'nın izinde yeşil bir Avrupa'ya doğru mu?
Fransa'da haziran sonunda yapılan yerel seçimlerde Cumhurbaşkanı Macron'un yenilgisinin yanı sıra Yeşiller Partisi'nin parlak başarısı da göze çarpıyor. Bunun öncesinde bir Halk Meclisi iklim önlemleri hazırlamıştı. Avrupa'nın başka ülkelerinde de, pandemi sürecinde daha geniş bisiklet yollarının hazırlanması gibi çevreci hamleler olumlu yankılara neden olmuştu. Çevreci düşüncenin somut bir politikaya dönüşmesinin zamanı geldi mi?
Çevreci devrim yakın
Fransa yurttaşları devrimci geleneklerini sürdürüp Avrupa siyasetinde yeni yollara işaret ediyor, diyor Azonnali:
“Bizden sonraki kuşak, bir süre önce düzenlenen iklim konvansiyonunu, çevreci devrimin ilk kurumsal adımı olarak nitelendirmesi muhtemel. ... Bu yeşil reformu durdurmanın tek yolu, çevreci partilerin ve siyasetçilerinin kirli neoliberal iktidar örüntülerine dahil edilmesi olacaktır. Macron da yeni hükümetiyle tam olarak bunu deneyecektir. Avrupa ve küresel düzeyde tüm geleceğimizin, Macron'un bunu başaramamasına bağlı olduğunu söylesek abartmış olmayız.”
Marx'ın ders kitaplarından fırlamışa benzer bir siyaset
România Liberă çevreci trendi kaygıyla izliyor:
“Kapitalizm çarkının dönmesini sağlayan kriz yılları ve kemer sıkma politikalarının ardından dünya çapında yeni bir siyasetçi kuşağının radikalleştiği görülüyor. Bu kuşak kendini yeşil olarak tarif ediyor, çevreyi korumak istiyor; bunun için ütopik olduğu kadar cazip ekonomik, siyasi ve sosyal çözümleri, Marx'ın ideolojik ders kitaplarından ödünç alıp uygulamak niyetinde. En nihayetinde Yeşil Düzen'in çevreci ve 'temiz' standartları altında günümüz kapitalist Avrupasının telaşlı adımlarla, AB'deki siyasal sağın zamanında en makul perspektiflerini bile kirleten, radikal bir eko-sosyalizme koştuğunu söyleyebilir.”
Johnson için iyi bir örnek
The Independent, Londra hükümetinin bugüne kadar sergilediğinden çok daha güçlü bir çevreci vurgu yapması gerektiğini savunuyor:
“Boris Johnson'ın iklim acil durumu konusundaki tutumu, Emmanuel Macron'un yaptıkları yanında soluk kalıyor. ... Fransa, siyasi ilham konusunda iyi bir örnek. 2016 yılında dünyada ilk kez gıda israfını önlemeye yönelik yasalar çıkardı. Büyük Britanya da aynısını yapmalı. Britanya hükümeti de rastgele seçilmiş insanlardan oluşan ve uzmanların yardımıyla daha iyi bir çevre politikası konusunda öneriler çıkaracak bir yurttaş meclisi tesis etmeli. ... Fransızlar, geçen haftaki yerel seçimlerde çevre konusunun seçmen nezdinde son derece önemli bir yere sahip olduğunu göstermiş oldu.”