Kuzey Makedonya'da sosyal demokratlar kıl payı kazandı
Zoran Zaev'in liderliğindeki sosyal demokrat koalisyon Kuzey Makedonya'da 15 Temmuz günü yapılan parlamento seçimlerinde oyların neredeyse yüzde 36'sıyla seçimi kıl payı kazandı. Milliyetçi muhafazakar VRMO, oyların yaklaşık yüzde 34,5'ini aldı. AB Konseyi Kuzey Makedonya ve Arnavutluk ile katılım görüşmelerini bir kez daha erteledikten sonra Zaev ocak ayında başbakanlık görevini bırakmıştı.
Kabul edilebilir olumsuzluk
Zoran Zaev'in ülkesinde sebep olduğu acılar seçmenin canını diğer bazı acılardan daha az yakıyor, diyor Népszava:
“Ülkenin adının ne olacağına ilişkin Yunanistan ile Makedonya arasında yürütülen kavganın durulmasıyla Zaev bütün kartlarını oynamış oldu. ... NATO üyeliği hedefine ulaşmış olsa da AB üyeliği şansı ellerinden kayıp gitti. ... Zaev buna rağmen seçimin galibi. Ülkenin resmi adına 'Kuzey' ibaresinin eklenmesi birçok Makedon'un canını yaktı. ... Ancak seçim sonucuna bakılacak olursa bu değişiklik, birçok seçmenin gözünde hukuk devletinin yıkılması ve temel insan haklarının zedelenmesine kıyasla küçük bir günah. Şu sıralar Budapeşte'nin konukseverliğini yaşayan, Zaev'in öncülü Gruevski on yıllık iktidarında ülkeye bu kötülükleri yapmıştı.”
AB üyeliği, yerine getirilmesi zor bir vaat
Delo, Zoran Zaev'in özellikle dış politikada zorlanacağını söylüyor:
“Sofya Makedoncanın ayrı bir dil olduğunu ısrarla reddettiği için, Bulgaristan'ın kültür emperyalizmi Zaev'i en yoracak işlerden biri olacak. Üsküp, haklı olarak Atina gibi Sofya'nın da AB müzakerelerini veto edeceğinden korkuyor. Belgrad ile Priştine arasında imzalanan geniş kapsamlı anlaşma yeni sınırlar çizilmesini öngördüğü takdirde kartlar yeniden karılabilir. Tamamen imkansız değil bu henüz. Washington'un onayı olmadan da bir çözüm mümkün görünmüyor. Moskova ve Pekin de BM Güvenlik Konseyi'nde çözümü engelleyebilir. ABD, toprak mübadelesi fikrine karşı değil; Rusya, Sırbistan ve Balkanlar'daki nüfuzundan kolayca vazgeçmeyecektir. Kuzey Makedonya'daki Arnavutlar da henüz son sözlerini söylemediler.”
AB onurlu bir perspektif sunabilirdi
Süddeutsche Zeitung, AB'nin bu anı kullanmasını umuyor:
“Dışişlerinden sorumlu kimi siyasetçiler için Balkanlar, göçmenleri tuttukları ve mezbahalarda ve bakım evlerinde çalışan işçi gönderdikleri sürece önemli. Bu lakayıtlık zararlı ve onursuz bir tutum. Bugünlerde Belgrad'da hükümetin baskısını protesto eden Sırp gençler yardım isteyen gözlerle Brüksel'e bakıyor. Tıpkı Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da yolsuzluklara karşı ayaklananlar gibi. Hukuk devleti adını hak eden bir devlet kurulmadan bu ülkeleri aceleyle AB'ye almanın ne kadar yanlış olduğu şimdi anlaşılıyor. Ama insanların umutla Avrupa'ya yüzünü döndüğü Batı Balkan ülkelerine bir perspektif sunmamak, buna bağlı olarak hukuk devletini cazip hale getirmemek de aynı şekilde yanlış.”