AP: Sakharov Ödülü Belaruslu muhaliflere
Avrupa Parlamentosu'nun fikri özgürlük alanında verdiği 2020 yılı Sakharov Ödülü'ne Belarus'taki muhalifler layık görüldü. Parlamentonun açıklamasına göre ödül koordinasyon kuruluna, Svetlana Tikhanovskaya gibi sivil haklar için mücadele edenler ve Svetlana Aleksiyeviç gibi angaje olan kişilere verilecek. Ancak Avrupa basını 50 bin avronun gerçek bir destek olacağından şüpheli.
AB doğru yolda
Avrupa parlamenterleri dış politika konusundaki görüşlerini dile getirmek için sadece bu sembolik dile sahip, diyor Deutschlandfunk:
“Ne yazık ki parlamento yaptırım kararı alamıyor. Aksi halde yaptırımlar çok daha önceden uygulanırdı. Ancak üye devletlerden oluşan AB Konseyi de daha üç hafta önce Kıbrıs'ın sebep olduğu kilitlenmeyi aşarak Lukaşenka'nın çevresinden 40 kişiye karşı kısıtlayıcı önlemler için karar aldı. Belarus'taki durum iyiye gitmeyecek olursa bu listeye, aralarında iktidar sahibi Lukaşenka'nın kendisi de olmak üzere başkaları da eklenecek. Kolay bir iş değil, fazla uzun sürdü ama AB en azından bu konuda doğru yolda.”
Sadakadan başka bir şey değil
Echo Moskvy, AB'nin muhalefet için bunun dışında başka bir temel destek vermemesini alaycı buluyor:
“Bu ödülün verilmesi, alaycı bir tavırla sadaka dağıtmaya benziyor: Kaç kişisiniz bakayım? Alın size bir tomar para ve size duyduğumuz sınırsız hayranlık. Bununla kendinize iyi bir şeyler alın, biz ruhen yanınızdayız. Hepsi bu kadar. ... Üstüne üstlük ödül alanlar bir de seviniyor. Çünkü gösterilen her ilgi, her jest önemli, zira protesto hareketi yerinde sayarken büyük, güçlü bir otoritenin yanlarında olduğunu düşünmeleri onlara iyi geliyor. Batı büyük bir güç ama aynı zamanda soğuk bir kayıtsızlığa sahip. Diktatörlerle dostane bir ilişki kurup kendi gemisini yürütmesini biliyor.”
Günün birinde Kremlin kartları yeniden dağıtacak
Bu ödül, Lukaşenka'nın pazar gününe kadar görevi bırakmaması durumunda yaşanacağı muhalefetçe duyurulan halk ayaklanmasına bir ivme kazandıracak olsa da demokrasi taraftarları pek ümitlenmemeli, diyor siyaset bilimci Gintautas Mažeikis, Lrt'deki yazısında:
“Kremlin'in, ister doğrudan isterse dolaylı yoldan olsun aktif olarak konuya dahil olacağı bir an mutlaka gelecek; işte o zaman başka senaryolarla karşılaşacağız. ... Basit dayanışma taleplerine alışık olan, kendi içinde iyi örgütlenmiş kentsoylu kesim, mantıklı davranabilecek mi? Diplomatik meydan okumalarla, parlamento içi müzakerelerle, Kremlin'in gizli entrikalarıyla, karşılıklı yıpratma politikalarıyla, diktatörlerin çevresinden gelen potansiyel hainlerle imzalanan gizli anlaşmalarla baş edebilecek mi? Bu işin sonunda şanlı bir devrim göreceğimiz son derece kuşkulu.”