Conte istifa etti - Şimdi ne olacak?
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte salı günü önceden açıkladığı gibi istifasını verdi. Conte, Matteo Renzi'nin başkanı olduğu Viva İtalia'nın koalisyon hükümetinden geri çekilmesi üzerine Conte geçen hafta yapılan iki oylamada bir farkla güvenoyu almış ve o günden bu yana ülkeyi azınlık hükümetiyle yönetmek zorunda kalmıştı. Gözlemciler Conte'ye üçüncü bir kez hükümeti kurma görevi verilir mi ve verilmeli mi, diye tartışıyor.
Teknokratlar göreve!
Kauppalehti, her şeyin temeli güven, diyor:
“Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'dan tıpkı Silvio Berlusconi hükümeti devrildiğinde Giorgio Napolitano'nun takındığı sert tavrı takınması bekleniyor. O dönemde ekonomist Mario Monti liderliğindeki teknokratlar hükümetin çökmesini engellemişti. Şimdi aynı görev belki de, Brüksel'deki iyi ilişkileriyle İtalya'ya olan güveni tazeleyebilecek Mario Draghi'ye verilecek. ... Cumhurbaşkanı Mattarella, ne sebeple olursa olsun yeni bir siyasi hükümet kurmayı denerse, popülistlerin sorumsuz politikalarının devam etme riski var, ki bu da en kötü ihtimalle iflasın eşiğindeki İtalya'nın AB yeniden yapılanma fonundan faydalanamayacağı anlamına gelir, çünkü Brüksel'e fonun nasıl kullanılacağına dair güvenilir bir plan sunamaz.”
Zeki bir satranç hamlesi
Azonnali'ye göre, bu istifa başbakana hükümeti kurtarma fırsatı veriyor:
“Conte muhtemelen çarşamba günü adalet bakanı hakkında güven oylaması yapılmasını engellemek istiyor. Bakanın çoğunluk sağlayamayacağını düşünüyor olabilir. ... Üçüncü bir Conte hükümetinin kaderi, Conte'nin Renzi'yi hükümet çoğunluğunun yanına geri çekebilmesine ve/ya da en az beş senatörü ikna edebilmesine bağlı. Conte istifa ederek zaman kazandı, çünkü hükümetin başı olarak şu anda ülkeyi yönetmeye devam edecek. [Cumhurbaşkanı] Mattarella hükümet kurma görevini yeniden ona verirse, birkaç hafta daha zaman kazanabilir.”
Yeni güçler, yeni bir tempo lütfen!
Corriere della Sera'ya göre Conte elindeki fırsatları kullanamadı:
“Temponun değişmesi zorunluluğu çok bariz. Hedef, gecikmeleri geride bırakmak ve dayanışma ve yetkinlikle sorunları aşmayı başaracak bir koalisyonla İtalya'yı bekleyen iki korkunç seneye cevap vermek. 13 Ocak'ta başlayan ve hala gerçekdışı bir şekilde salınıp duran krizi başlatan, İtalia Viva partisinin çoğu insanın anlamadığı bir şey yaparak, koalisyondan ayrılması oldu. Krizi besleyen de, başbakanın 209 milyar avro tutarındaki AB yardımlarını, geleceği iyi kestiremeyerek dağıtmaya yeltenmesiydi.”