AB-İsviçre çerçeve anlaşması neden imzalanamıyor?
AB ile İsviçre arasında müzakere edilmiş bir çerçeve anlaşma, 2018 yılından bu yana masada. Anlaşma, bugüne dek aralarında 120 farklı anlaşma bulunan iki partnerin hukuki ilişkilerini kolaylaştırma amacını taşıyor. Ancak şimdi İsviçre Başbakanı Parmelin, anlaşmanın imzalanmasını engelleyen "temel görüş farklılıklarından" söz ediyor.
Ödün vermeden ayrıcalık olmaz
İsviçre'nin müzakerelerde sergilediği tutum nahoş, diyor Süddeutsche Zeitung'un Bern muhabiri Isabel Pfaff:
“Ancak İsviçre'nin Avrupa politikası için belirlediği genel rotaya pekala uyuyor. ... Bu rotayı tarif etmek gerekirse: Kendi egemenliğinden asgari ödün verip azami kazanım sağlamak. ... İsviçre açısından anlaşılır bir istek ama AB bu eşitsiz anlaşmayı kabul etmek zorunda değil. ... AB bu tiyatroya yeterince seyirci kaldı zaten. Müzakere ortağına, sessizce yeniden sıradan bir üçüncü devlet olmanın nasıl bir his olduğunu hatırlatmanın zamanı geldi. Kısa vadede önemli ticaret anlaşmalarının süresi doluyor. Bunların yeniden güncellenmesi, İsviçre tarafının vereceği ödünlere bağlanmalı. Öyle ya, Ortak Pazar oyununa katılmak isteyenlerin oyun kurallarına da uyması gerekiyor.”
İsviçre kendini yalıtıyor
Le Temps geleceğe yönelik yakınlaşma olanakları konusunda iyimser değil:
“İki taraf da kapının aralık bırakıldığını, müzakere ortaklarının 'temas halinde kalacağını' ileri sürüyor. Ancak bu görüşmeler sayesinde müzakerelerin, milletvekillerinin talep ettiği türden yeni önerilerle yeniden ivme kazanmasına izin verip vermeyeceği sorusu hala cevapsız. ... Avrupa'yla entegrasyon konusunda uzmanlaşmış diplomatların geçen sonbahar dışlanması, İsviçre tarafının daha sert bir tutum sergilediğinin ilk işaretiydi. Dokuz yıldır takip edilen ve 'muhteşem yalnızlığa' yol açan bu rotadan vazgeçileceğine dair hiçbir emare görünmüyor.”
Sözleşme bize anlatıldığından daha iyi aslında
İsviçre ve AB birbirine ters düşen görüşlerine rağmen sözleşmeyi kurtarmak için ellerinden geleni yapmalı, diyor Aargauer Zeitung:
“Bern ve Brüksel yönetimleri anlaşamadıkları konusunda anlaştı - kurumsal çerçeve sözleşme konusundaki tutumları birbirine öylesine uzak ki, uzun bir süre müzakerelerin olumlu sonuçlanması zor görünüyor. Başbakan Parmelin'in cuma günü görüşmeleri kestirip atmaması doğru bir davranıştı. Sözleşmeyi kurtarmaya yönelik son bir hamlenin de denenmesi gerekiyor. ... İki başmüzakereci, görüşlerini birbirlerine yaklaştırmayı denemek üzere bir kez daha buluşmaktan kaçamayacaklar. Çerçeve sözleşme, bazı parti ve çıkar gruplarının göstermek istediği kadar kötü değil aslında.”