Rusya'ya yönelik yaptırımlar ne kadar etkili?
Batı’nın uyguladığı yaptırımların Rusya’yı gerçekten ne kadar etkilediği tartışmalı bir mesele. Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, Duma’da “yapısal değişikliklerin” ikinci ve üçüncü çeyreklerde ülkeyi sert vuracağı konusunda uyarıda bulundu. Konu, Avrupa basınının köşelerine de yansıyor.
Zayıflık itiraf edildi
Rusya ekonomisinin Putin'in gösterdiğinden daha savunmasız olduğunu söylüyor La Repubblica:
“Çatışmanın beklenen ekonomik sonuçları, yaptırımların etkisi ve ekonomik ittifakların yeniden düzenlenmesi Putin'in umduğu yönde ilerlemiyor. Moskova Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina'nın yaşanan sıkıntıları itiraf etmesi iki nedenden dolayı önemli: Bir yandan, çatışmanın aşırı uzun sürmesinin Rus ekonomisine ağır bir yük getireceğini gösteriyor, diğer yandan ise Rus şirketlerin Batı'yla sürdürülen iş ilişkilerine ilişkin mevcut modele acilen bir alternatif geliştirmenin mümkün olmadığını ortaya koyuyor. Nabiullina'nın açıklamalarına göre, yabancı bileşenlere bağımlı olmayan hiçbir Rus ürünü yok.”
Rus ekonomisi için ölümcül olan vurdumduymazlık
Ekonomist Wladislaw Inosemzew, Facebook’taki bir gönderisinde Rusya’nın şirketlere sunacağı azami destek sayesinde kendi kendine yetme planlarını inanılır bulmadığını belirtiyor:
“Vergileri sıfırlayabilir ve devlet denetimlerini kaldırabilirsiniz. Ama bu şekilde fabrikalara yapı parçaları ve yedek parçalar yağdırmak mümkün olmaz. Bize ithal bileşenlerin, pek çok Rus malının maliyetinin yalnızca yüzde 3 ila 5’ini oluşturduğu söylenecek. Ancak bu malların çoğu gözle görülemiyor, çünkü bu ‘yüzde birkaçlık’ eksiklik yüzünden üretimleri imkansız hale gelmiş durumda. Bilmeyenler varsa: [Lada üreticisi] AvtoVAZ’da üretim, elektronik parça eksikliği nedeniyle 4 Nisan’dan beri kesintiye uğramış durumda. Ekonomimiz için ölümcül olan Batı’nın yaptırımları değil, Rus yönetiminin vurdumduymazlığı.”
Özel mülkiyet artık kutsal sayılmaz mı oldu?
Magyar Hírlap, Rus oligarklara yönelik uygulanan yaptırımlar dolayısıyla hukukun üstünlüğünden endişe duyuyor:
“Burjuva Batı dünyasının en önemli düsturlarından biri nedir? Özel mülkiyetin kutsallığı. Siyaset, bu kutsalı görmezden gelerek tehlikeli bir emsal oluşturuyor. ... Burjuva demokrasilerinde kişinin mülkiyeti ancak kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla alınabilir. Başka türlüsü yasa dışı olur. Zanlının hangi suçları işlediğinin, nasıl, ne zaman ve kime hangi zararı verdiğinin ve daha pek çok sorunun açıklığa kavuşturulması gerekiyor ama [Rus oligarklar vakasında] bu yapılmadı.”