Hollanda'da mülteci kaosu: Devlete dava açıldı
Hollanda'da bulunan VluchtelingenWerk adlı sığınmacılara yardım kuruluşu, mülteci merkezlerindeki insanlık dışı koşullar dolayısıyla Hollanda devletine dava açtı. Ter Apel’deki ana kabul merkezindeki aşırı kalabalık yüzünden, yüzlerce insan haftalardır dışarıda uyumak zorunda kalıyor. Hükümet şimdi de ilk kez, ilgili belediyenin iradesi dışında bir acil konaklama yeri açmayı planlıyor. Sağcı ve muhafazakâr partiler ise mülteci kabulüne son verilmesi çağrısında bulunuyor.
Yurttaşların çıkarları ihmal ediliyor
De Telegraaf’a göre krizin sorumlusu bizzat siyasetçiler:
“Hükümet, yabancı akınını durdurmak için bir şeyler yapmak yerine, kozmetik tedbirlerle kendi yurttaşlarını karşısına almayı tercih ediyor. ... Hükümetin yerel yetkililerin üzerine gitmesi, onları sığınmacıları kabul etmeye zorlaması, akını durdurmak için etkili tedbirler alma konusunda isteksiz davranması, adeta ihanete eşdeğer. ... Üstelik bir de tanınan sığınmacılar, sayısı zaten az olan konutların tahsisinde önceliğe sahipler ve bu yüzden de Lahey'deki siyasetçilerin dünyayla mı yoksa kendi yurttaşlarıyla mı daha fazla dayanışma sergiledikleri sorusu ortaya çıkıyor.”
Lahey AB anlaşmalarına bağlı kalmalı
Sistemin finansmanı yetersiz diye Hollanda mültecileri gönderemez, diyor De Volkskrant:
“Önceki hükümetler, mülteci akınını sınırlamak için ellerinden gelen her şeyi denemişlerdi, ancak Hollanda’nın imzaladığı Avrupa anlaşmaları dolayısıyla pek çok teklifte sonuca varılamamıştı. Hollanda gerçekten kendi göç politikasında özerklik istiyorsa, bu anlaşmaları feshetmeli ve AB’den ayrılmalı. Büyük Britanya’da da Brexit süreci ülkedeki göç tartışmalarıyla harekete geçirilmişti. Ancak bir ada ülkesi olmasının da bunda rolü var: Sınırlarını etkili bir şekilde izleyebiliyor.”