Türkiye Şanghay İşbirliği Örgütü'ne mi katılıyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a göre Türkiye, üyeleri arasında Çin, Rusya ve Hindistan'ın yer aldığı Şanghay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) katılmalı. Özbekistan'ın Semerkant kentinde düzenlenen ŞİÖ zirvesinin ardından Erdoğan, önümüzdeki yıl üyelik meselesinin görüşülebileceğini söyledi. Bu gerçekleşirse, Türkiye büyük Asya ittifakındaki ilk NATO devleti olacak.
Kapılar herkese açık kalmalı
Diplomat Hasan Göğüş, T24'te çok yönlü bir dış politika yürütmenin esasında iyi olduğu tespitinde bulunuyor:
“Yeter ki Türkiye’nin Tanzimat’tan bu yana yüzünü çevirdiği Batı ekseninden, güvenliğini dayandırdığı ittifaklardan, çağdaş demokratik değerlerden ve insan haklarından sapma olmasın. ... Çok yönlülük Türk dış politikasının yabancı olduğu bir uygulama değil. 1952 yılında girdiği NATO üyeliği, Rusya ile iyi ilişkiler yürütülmesine hiçbir zaman engel teşkil etmemiş. Avrupa Konseyi’ne kurucu üye olduğu gibi kararlarını Anayasasının elverdiği ölçüde uygulayacağı şerhiyle İslam Konferansı Örgütü’ne üye olmuş.”
NATO'ya karşı gerçek bir alternatif değil
Der Tagesspiegel, bunu bir iç ve dış politika taktiği olarak yorumluyor:
“Türkiye’nin Batı ittifakının [NATO] destek vaatlerini bir kenara bırakıp kendisini tamamen Rusya’nın ellerine teslim etmesi pek olası gözükmüyor. Erdoğan ŞİÖ ile flörtleşerek daha ziyade kendi seçmenini etkilemek, Putin’le ilişkilerini güçlendirmek ve Batı’ya yönelik tehdit potansiyelini pekiştirmek istiyor: Görüyor musunuz, başka işler de yapabiliriz. Ankara ile ABD ve Avrupa arasında yeni sürtüşmeler yaşanması beklenebilir, ancak ŞİÖ öngörülür bir gelecekte Türkiye için Batı’ya karşı gerçekçi bir alternatif olamaz.”
NATO içindeki köstebek
In.gr, Erdoğan'ın ikili oynadığını düşünüyor:
“Kendisini AB'de istemedikleri için 'tarihsel ve kültürel' benzerliklerin olduğu ülkelerle temas halinde olmayı tercih ettiğini dile getirmesi anlamlı. Bu şekilde bir yandan NATO karşıtı bir ittifak kurulmasına katkıda bulunurken, aynı zamanda örgütün içerisinde kalmaya devam ederek NATO'nun altını içeriden oyuyor - ülkesinin jeostratejik konumu dolayısıyla kimsenin onu dışarı atamayacağını da çok iyi biliyor.”
Dün öyle, bugün böyle
Hükümet muhalifi Sözcü, Erdoğan’ın yıllardır AB’ye girme vaadinde bulunup durduğunu söylüyor:
“2020. Asrın liderimiz ‘kim ne derse desin, hedefimiz Avrupa Birliği, kendimizi başka yerlerde değil, Avrupa'da görüyoruz, geleceğimizi Avrupa Birliği'yle birlikte kurmayı tasavvur ediyoruz’ dedi. Sayın medyamız ‘Avrupa fatihi’ manşetleri attı. ‘Avrupalı Türkiye’ diye yazıldı. 2022. Avrupa fatihi asrın liderimiz dümeni gene Asya'ya kırdı. ‘Hedefimiz Şanghay Beşlisi’ne üye olmak’ dedi. ‘Ata yurdumuz Asya’ dedi. Sayın medyamız ‘Şanghay fatihi’ manşetleri attı. ‘İşte dünya dengelerini değiştiren lider’ diye yazıldı. ... Şanghay Beşlisi olmazsa, Bükreş Dokuzlusu’na veya Üç Silahşörler’e gireceğiz, o da olmazsa hayırlısıyla Mahşerin Dört Atlısı’na veya Pis Yedili’ye kesin gireriz.”