Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği: Hâlâ beklemede
Finlandiya ve İsveç, mayıs ayında NATO'ya katılım başvurusunda bulunmuştu. Bu süreçte, NATO üyesi 30 devletten 28'i başvuruları onayladı. Terör örgütlerine destek olduğu gerekçesiyle, özellikle İsveç'le ilgili endişelerini dile getiren Türkiye başvuruları bekletiyor. Ayrıca Macaristan'dan da henüz bir evet gelmiş değil. Peki bundan sonra neler olacak?
Mecbur kalırsak İsveç olmadan girelim
Lapin Kansa, NATO'nun verdiği güvenlik garantilerinin Finlandiya için İsveç'e nazaran daha önemli olduğuna vurgu yapıyor:
“Finlandiya ve İsveç, NATO yolculuğuna beraber çıktılar ve birbirlerini yarı yolda bırakmayacaklarına dair karşılıklı güvence verdiler. Peki ya Finlandiya, savunma ittifakının 5. Maddesi kapsamındaki koruma ile korumanın geçerli olmadığı NATO'nun ön bahçesi olma arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa? ... İkisi birlikte üyelik başvurusunda bulunmaya karar vermiş olsalar bile bu, gidecekleri yere aynı anda varmaları gerektiği anlamına gelmez. Finlandiya için en önemli şey, güvenlik garantilerini mümkün olan en kısa sürede almak. Çünkü bu garantiler bizim için İsveç'ten daha önemli, bunu İsveçliler de anlıyor. ”
Anca beraber kanca beraber
Turun Sanomat, Finlandiya'nın örgüte tek başına katılmaması gerektiği konusunda uyarıyor:
“Finlandiya ve İsveç, savunma ittifakına katılma sürecini en başından beri birlikte yürüteceklerini varsaydılar. Bu bir karşılıklı dayanışma ve realpolitik meselesi. Finlandiya İsveç'ten önce NATO'ya katılırsa, NATO ülkeleri Finlandiya ve Norveç arasında askeri bir boşluk oluşur. Buna izin verilmemeli, çünkü bir kriz anında savunma hatları mümkün olduğunca derine uzanmalı. Birleşmiş bir İskandinavya, aynı zamanda ikmal güvenliği için de önemli bir faktör olur. Henüz güvenlik garantileri olmamasına rağmen, NATO ülkeleriyle tek tek yapılacak ikili anlaşmalar da süreç boyunca koruma sağlayacaktır.”
Orbán Erdoğan'a mı destek oluyor?
Muhalefetteki Demokratik Koalisyon (DK) milletvekili Ágnes Vadai Népszava'daki yazısında, iki ülkenin NATO üyelik başvuru onaylarının çoktan meclis gündemine getirilmesi gerektiği konusunda Macar hükümetine eleştirilerde bulunuyor:
“Finlandiya ve İsveç'le yaşanan çekişmede yalnız kalmak istemediği için, Orbán'dan kendisine bir iyilik yapmasını isteyen belki de bizzat Erdoğan'dı. Bu tür durumlarda, bir AB üyesi devletle ortaklık yapmak elbette en iyi seçenek. Siyasi eğilimleri böylesine benzeyen iki siyasetçinin, son yıllarda birbirlerine ne kadar müteşekkir olduğunu söylemeye gerek yok herhalde. Yapılacak ilave bir küçük iyilik, bu dostluğu daha da güçlendirebilir.”