İmamoğlu kararı: Şimdi ne olacak?
On binlerce İstanbullu, belediye başkanlarına verilen mahkûmiyet kararını protesto etti. CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu çarşamba günü, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle iki yıl yedi ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Yorumcular, sokaklarda birlik içinde olsalar da muhaliflerin zor bir tercihle karşı karşıya olduğunu düşünüyor.
Muhalefet çıkar yol arıyor
Süddeutsche Zeitung, Erdoğan’a karşı birleşen altılı ittifakın zor bir tercihle karşı karşıya olduğunu söylüyor:
“Seçimlere hangi adayla girileceği meselesi artık daha da karmaşık hale geldi. Haksız yere verildiği düşünülen kararla birlikte popülerliğini daha da artıran, ancak -hızlandırılmış- bir temyiz süreci sonrasında siyasi yasağı nedeniyle yarıştan çekilme tehlikesi bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı’yla mı? Yoksa daha az popüler ve dolayısıyla kazanma şansı da daha düşük olan başka bir adayla mı? Bu, ittifakın birliğine zarar verme potansiyeline sahip bir ikilem olduğu gibi Erdoğan’ın da lehine bir durum yaratıyor.”
Derhal aday gösterin!
Sözcü'ye göre mahkeme, muhalefetin yerine cumhurbaşkanı adayını belirlemiş olabilir:
“İktidarın İmamoğlu'nu siyaset sahnesinden silmek ... için siyasallaşan yargı eliyle aldığı bu karar, aynı zamanda Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı yarışında en çekindiği adayın İmamoğlu olduğunun da itirafı niteliğinde. ... O halde Altılı Masanın yapması gereken, İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay aşamalarını beklemeden bu resti görmek ve vakit geçirmeden Ekrem İmamoğlu'nu Cumhurbaşkanı adayı ilan etmek. Gerisini iktidar düşünsün!”
Bu bir tuzaktır!
Kemalist Cumhuriyet gazetesi ise İmamoğlu’nu aday göstermenin hata olacağı kanısında:
“Bu söz konusu olursa İmamoğlu’nun siyasi yasaklı olması ile sonuçlanacak süreç, altı ay içinde seçime kısa bir süre kala sonuçlandırılıp bir anda önü kesilebilir. Üstelik aday olması için İstanbul Belediyesi de yeniden AKP’ye teslim edilmiş olur. ... Bu bir tuzaktır! Altılı masanın yapması gereken, derhal tek bir adayda uzlaşıp tartışmayı kesmek ve onun çevresinde birleşmektir. Bu en akıllıca yoldur.”
Tek adamı gönderelim
T24'ten Hasan Cemal'e göre, bu skandal karar muhalif seçmenleri harekete geçirebilir:
“Yalnız hukuk değil, millet iradesi, halkın oyu da ölümcül bir darbe daha alıyor. ... Türkiye'de yargı düzeninin bir biat kurumu haline getirildiği bir defa daha anlaşılmış durumda. Yargı bir başka deyişle, Saray'ın, 'tek adam'ın avucunun içindedir. ... İçimde bir heyecan fırtınası esmeye başlıyor. Uzun zamandır içimde ilk kez umut tazeleniyor. Evet sinmeyeceğiz, evet demokrasi, hukuk ve özgürlük için direneceğiz, ve halkın oylarıyla seçim sandığından evine göndereceğiz tek adamı.”
Muhakkak Erdoğan'ın da hoşuna gitmemiştir
Hükümete yakın Hürriyet gazetesi köşe yazarı Abdulkadir Selvi de kararın demokrasiyle bağdaşmadığı yazıyor:
“Siyasetin, mahkemelerin verdiği siyasi yasaklarla değil, seçim meydanlarında ve sandıkta şekillendirilmesi gerektiğine inanıyorum. ... Bunun bedelini sadece Ekrem İmamoğlu ödemeyecek, demokrasimiz ödeyecek. Siyaset ödeyecek. ... Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu karardan rahatsız olduğunu düşünüyorum. Ne oluyor? Birileri yargı üzerinden neyi tanzim ediyor? Unutulmasın, bu ülkeyi bir zamanlar şiir okuduğu için hapse atılan, siyasi yasak getirilen Erdoğan yönetiyor.”
Hamle geri tepebilir
Corriere della Sera'ya göre, temyiz sürecinin seçime kadar uzaması halinde verilen ceza İmamoğlu'nu daha da güçlendirebilir:
“Tıpkı 2019'da, megakentteki belediye başkanlığı seçimleri iptal edilip de İmamoğlu birkaç ay sonra ezici bir çoğunlukla zafer kazandığında olduğu gibi. Önümüzdeki günlerde temyiz süreci başlayacak ve bu da hükmün henüz uygulanmayıp belediye başkanının istinaf mahkemesinden karar çıkana kadar görevde kalmasına olanak sağlayacak. ... Dün, Erdoğan'a muhalefet eden tüm partiler İmamoğlu ile dayanışma gösterdi, Erdoğan'dan uzaklaşan AKP'nin kurucularından eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de mahkemenin kararını eleştirdi.”
Putin'i örnek alıyor
Liberal, Türk hükümetinin yalnızca muhalefete gözdağı verme konusunda Kremlin’in izinden gitmekle kalmayacağından endişe ediyor:
“Artık Atina’yı bile tehdit etmeye başlayan Erdoğan, yeniden seçilebilmek için -Putin’in de daha önce yaptığı gibi- ülkesindeki muhalefeti ‘temizliyor’. ... Korkarız, halkımızın büyük çoğunluğu Erdoğan’ın seçimi kazanmak için elinden geleni yapmaktan çekinmeyeceğini görürken, ülkemize yönelik saldırı tehdidini göz ardı ediyor.”