Ortaçağ anlayışına son
La Repubblica, Giorgia Meloni göreve geldikten beş ay sonra solun en büyük partisinde de kadın lider tabusunun ortadan kalkmasına seviniyor:
“Bu, ülkemizin -büyük gecikmeyle de olsa- cinsiyete dayalı farklılıkların artık kamusal yaşama katılımın önüne geçmediği demokrasilerden biri olduğunu gösteriyor. Bu sayede hem sağda hem de solda, ülkeyi yönetmek için yarışan daha fazla insan kaynağına ve çeşitliliğe sahip olacağız. Bu da şüphesiz cumhuriyetin tarihinde olumlu bir dönüm noktası teşkil ediyor, çünkü siyasette liderlik pozisyonlarında daha fazla kadın olması, ortaçağdan kalma bir yönetim sorumluluğu anlayışından kurtulduğumuz anlamına geliyor.”
Şimdi pragmatizm zamanı
The Guardian, Schlein’ın artık diğer partilerle de köprüler kurabileceğini kanıtlaması gerektiği kanısında:
“PD’nin yeni liderine, radikal bir rota izleme görevi verildi. Fakat Schlein başarılı olmak istiyorsa, çoğunluğu elde edebilecek bir koalisyon kuracak kadar pragmatik olmalı. PD, Movimento Cinque Stelle ve daha küçük merkez partiler arasındaki kronik bölünmeler, bugüne kadar yalnızca Başbakan Meloni’ye yaradı. ... Schlein’ın karizması, açıklığı ve enerjisi yeni bir sayfa açacak nitelikte. Ancak, Meloni’yi yenebilmesi için geniş ittifaklar kurması da gerekecek.”
İtalya solu için yeni bir umut
Gazeteci ve yönetmen Hugues Le Paige, Mediapart’taki okuyucu yorumunda Elly Schlein’ın tuzaklarla dolu bir görev üstlendiğine vurgu yapıyor:
“Siyasi hattı netleştirmek üzere gerçek bir parti içi tartışma başlatmak, parti yönetimini tesis etmek, ittifaklar meselesi ve aşırı sağcı hükümete karşı katı ve güven verici bir muhalefet geliştirmek. ... Ancak şunu da unutmamak gerek: İtalyan solunun gecesini aydınlatan bir umut ışığı bu. Yıllar sonra bir ilk. Bu keyif halini büyük bir sevince dönüştürmek için zaferle çıkılacak mücadelelere ihtiyaç var. Elly Schlein, bu mücadelelere liderlik edecek, ‘dost’ ve düşmanlarının kendisine kuracağı tuzaklardan kaçınacak güce sahip.”