Wagenknecht'in yeni partisi Almanya'yı karıştırdı
Aylar süren spekülasyonların ardından, Sahra Wagenknecht’in solcu Die Linke’den ayrılıp kendi partisini kuracağı bu hafta netlik kazandı. Peşinden gelecek milletvekilleriyle Die Linke parlamentodaki grubunu kaybedebilir. Yorumculara göre bu gelişme, partiler yelpazesinin diğer ucunda da endişe uyandıracak gibi gözüküyor.
AfD'nin aynadaki sureti
Corriere della Sera, AfD'yi rekabetin beklediğini söylüyor:
“Ve nihayet Alman solunun tek gerçek yıldızı bağımsızlaşıyor, Die Linke'den ayrılıyor ve benmerkezci siyaset geleneğine uygun şekilde kendi adını taşıyacak partiyle yoluna devam ediyor. BSW -Bündnis Sahra Wagenknecht- adını alacak olan parti, AfD'nin sağda temsil ettiği şeye, yani büyük popülist ve milliyetçi bir partiye solda vücut buldurma iddiası taşıyor. Wagenknecht Avrupa'dan ayrılmak istiyor, göçmenlere sınırları kapatıyor, Putin yanlısı, kömür yanlısı, iklim değişikliğini umursamıyor, gelirin daha adil bir şekilde yeniden dağıtılmasını talep ediyor. Kendisini muhafazakâr olarak tanımlıyor ve programının AfD'nin aynadaki sureti olduğunu görmek hiç de zor değil.”
Ya hep ya hiç
The Spectator, Wagenknecht'in partisiyle başarılı olup olamayacağını söylemek zor, diyor:
“AfD'nin ekonomik ve sosyal politikalarını desteklemeyen göçmen karşıtı seçmenleri hedefleyerek, Almanya'nın siyasi sahnesindeki boşluğu doldurması muhtemel. Kitlesel göçe ve radikal çevreci düzenlemelere karşı çıkışıyla işçi sınıfını korumaya yönelik çağrıları, bu seçmenlere hitap etme potansiyeli taşıyor. Ancak kişi kültü, partisinin yükselişi açısından tehlike teşkil edebilir: Zira partinin tek bir kişiye odaklanması, o kişi karizmasını yitirdiği ya da başka bir nedenle kamuoyu önünde hata yaptığı anda genellikle çökmesine yol açıyor.”
Birken iki olacaklar
Handelsblatt’a göre Wagenknecht, Friedrich Merz’in CDU ile yapamadığını başarabilir:
“AfD’yi ikiye bölmek. Bu denli aşırı sağa kaymak istemeyip gözlerini zenginlerin parasına dikenler, yeni ittifaka meyledebilir. Bunun avantajı, AfD’nin ürkütücü boyutlara varan siyasi gücünün muhtemelen demokrasi açısından makul bir seviyeye çekilmesi olur. Dezavantajı ise Federal Meclis’te bir değil, iki aşırı muhalif parti yer alır.”