Yeni Merkez Bankası Başkanı'yla rota değişir mi?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın başkanı yine değişti: Hafize Gaye Erkan'ın hafta sonu istifasını açıklamasının ardından, yerine yardımcısı Fatih Karahan atandı. Erkan, büyük bir karalama kampanyasının kurbanı olduğunu söyledi. Geçtiğimiz haftalarda kendisine yönelik kayırmacılık suçlamaları ortaya atılmış, babasına makam aracı tahsis ettiği ve hatta babasının personelle ilgili kararlar verdiği iddia edilmişti.
Keşke iş buraya varmasaydı
Erkan gelecek vaat eden niteliklere sahipti, diyen Hürriyet üzgün:
“Bir: Türkiye’nin ilk kadın Merkez Bankası Başkanı olması. İki: Birikiminin ve liyakatinin tartışılmaz olması. Üç: ABD’deki kariyerini bırakıp Türkiye’ye dönmüş olması. Dört: Mehmet Şimşek’le arasında potansiyel uyumun olması. Gaye Erkan’ın atanması, işte bu dört özelliği nedeniyle çok olumlu karşılandı. ... Fakat sonra şöyle tuhaf şeyler oldu: ... Babasıyla ilgili hakkında ortaya atılan iddialar gündeme geldi. Bir büyük kampanyayla karşı karşıya kaldı. ... Tartışmaların büyümesine engel olacak bir iletişim stratejisi oluşturabilirdi. Maalesef oluşturamadı. Yıpratıldı, yıprandı.”
Etkileri sınırlı olacaktır
Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Fatih Özatay, Yetkin Report’ta Erdoğan’ın ortodoks olmayan para politikasına dönmesini beklememek gerektiği kanısında:
“Uygulanmakta olan ekonomi programı ağır aksak ilerlemeye çalışıyor. Aksak olmasının temel nedenlerinin başında, geçmiş deneyimlerin ışığında ‘acaba rasyonel olmadığı belirtilen dönemde uygulanan politikalara geri dönüş olacak mı’ şüpheleri var. Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 45’e çıkarmasına ve bütçe açığının korkunç boyutlara yükselmesini engelleyici vergi düzenlemeleri yapılmasına rağmen var bu şüphe. ... Başkan değişikliği ile bu yoldan sapılacağını düşünmemek gerekiyor. ... Haziran ayından bu yana para politikasını uygulayan ekip -değişen başkan hariç - olduğu yerde duruyor çünkü.”