Transdinyester Moskova'dan "koruma" istedi: Bu ne anlama geliyor?
Moldova Cumhuriyeti’nin Transdinyester bölgesini kontrol altında tutan Rus yanlısı ayrılıkçılar, artan “baskılara” ve Kişinev’in “ekonomik ablukasına” karşı Rusya’dan “koruma” talep etti. Meselenin arka planında, Transdinyester’e yönelik gümrük kolaylıklarının bu yıl itibarıyla kaldırılması yatıyor. Moskova, bölgenin korunmasının öncelikleri olduğunu duyurdu. Peki bir ilhak tehdidi söz konusu olabilir mi?
Putin aynı tarifeyi uygulayabilir
Rzeczpospolita, Donbas’takine benzer bir sürecin yaşanmasından korkuyor:
“Dünyada hiçbir devletin tanımadığı Transdinyester Moldova Cumhuriyeti’ndeki durum, giderek Rusya Şubat 2022’de saldırmadan hemen önce Ukrayna’nın Donbas bölgesindeki vaziyete benzemeye başladı. O vakitler, bağımsızlıklarını ilan eden Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri Vladimir Putin’den önce kendilerini tanımasını ve akabinde de ‘Rusya Federasyonu’nun parçası olarak kabul etmesini’ istemişti. Aynı senaryonun önümüzdeki günlerde Moldova Cumhuriyeti’nde tekrarlanması ihtimali var.”
İkinci bir cephe olası değil
La Stampa, Moskova'nın derhal müdahale edeceğinden pek emin değil:
“Moldova Cumhuriyeti tarafından tanınmayan Rus yanlısı Transdinyester'in Temsilciler Meclisi, dün pek çok yerel temsilci ve kimi uluslararası gözlemcilerin gerçekleşeceğine kesin gözüyle baktığının aksine derhal Kremlin yönetimine geçme çağrısı yapmadı. Meclis, Moskova'dan yalnızca detaylandırılmayan bir 'yardım' talebinde bulundu. ... Ancak, Vladimir Putin'in bugün gerçekleştireceği yıllık Ulusa Sesleniş konuşmasında Moldova'daki anklavın ilhakını ilan etmesi ve Sovyet imparatorluğunu yeniden kurma savaşında ikinci bir cephe açması pek olası değil.”
Oligarklar Kremlin'e mesafe koyacaktır
Siyaset bilimci Laurențiu Pleșca, Agora.md’de Rusya’nın fiili müdahalesinin Transdinyester’in ekonomik bakımdan hiç de işine gelmeyeceğine değiniyor:
“Genelde Tiraspol’daki sözümona resmi yetkililerin fitilini ateşlediği ve Rus medyasının körüklediği bu söylentilerin, türlü amaçlara hizmet etseler de doğrudan hukuki sonuçlar doğurduğu pek görülmemiştir. Gerçek şu ki, bölgedeki siyasal süreçler Transdinyester’deki fiili yönetim ve bilhassa da [eski KGB ajanı] Victor Gușan’ın sahibi olduğu Sheriff şirketinin kontrolü altında. Gușan’ın Tiraspol’da büyüttüğü işleri ve AB’ye yönelik ihracattan kazandıkları, bölgenin Rusya’ya bağlanması arzusuyla taban tabana zıtlık teşkil ediyor.”
Çok muğlak talepler
Deutsch Welle Rumence Servisi, ayrılıkçıların ekonomik gerekçelerle Moldova Cumhuriyeti’yle yeniden yakınlaşmak zorunda kalmaktan korktuğu yorumunda bulunuyor:
“Tiraspol kararda Kişinev’i eleştiriyor ve anayasal düzeni ihlal ettiğini iddia ettikleri uydurma bir ‘ekonomik abluka’ anlatısını sürdürmeye çalışarak, aslında Moskova’dan ne beklediklerini tam olarak ifade etmeden Rusya’ya avuç açıyor. Ayrılıkçı rejime yakın basın, Tiraspol’daki toplantıdan saatler önce, Moldova Cumhuriyeti’ne geri dönmek zorunda kalmamak adına muhtemelen ‘toplantıda Rusya’dan Transdinyester’e yönelik finansman akışının artırılmasının isteneceğini’ yazmıştı. Hemen akabinde bu haberler ortadan kayboluverdi. ... Tiraspol’daki toplantıda Rus bayrağının olmadığını da eklemek gerek.”