NATO'nun doğuya doğru genişlemesinin üzerinden 25 yıl geçti

Çekya’nın Polonya ve Macaristan’la birlikte NATO üyesi olmasının üzerinden çeyrek asır geçti. Dönemin ABD Başkanı Bill Clinton, yıldönümü vesilesiyle yaptığı konuşmada doğuya doğru genişlemenin riskli ama yerinde bir yatırım olduğunu söyledi. Avrupa basını da bu kararın önemine işaret ediyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
Novinky.cz (CZ) /

Beyin ölümü gerçekleşmemiş

Novinky.cz şu yorumda bulunuyor:

“Rusya, NATO’nun doğuya doğru genişlemeyeceği vaadinde bulunan Batı tarafından kandırıldığını öne sürmeyi pek seviyor. Ama Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dahi kabul etmek zorunda kaldı ki, böyle bir yazılı vaat söz konusu değildi. ... İttifakın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un sözünü ettiği beyin ölümünden kurtularak Rusya’yı caydırma misyonunu yerine getirmesinden ve hareket etme kabiliyetini yeniden kazanmasından mutluluk duyabiliriz. Tabii keşke NATO diye bir kurum var olmak zorunda kalmasaydı, ama varlığı şu an için çok iyi.”

Gazeta Wyborcza (PL) /

Rusya'nın nüfuzu Oder Nehri'ne uzanabilirdi

Gazeta Wyborcza, NATO’nun doğuya doğru genişlemesinin Doğu ve Orta Avrupa’da özgürlükler ile demokrasiyi güvenceye aldığının altını çiziyor:

“NATO üyeliği Macaristan’ın otoriterliğe kaymasını durduramadı ya da Rusya’nın nüfuzunun artmasını önleyemedi belki, ancak ülkenin Batı’dan uzaklaşmamasını sağlayan ve bölgedeki diğer devletleri de Batı’ya bağlayan bir çıpa vazifesi gördü. İttifak 25 yıl önce genişlemeseydi, Orta Avrupa’da yalnızca Rusya’nın Truva atları bulunmayacaktı. Putin münferit hükümetleri kolaylıkla boyunduruğu altına alacağından ve Narva’dan Köstence’ye uzanan emperyal bir nüfuz alanı kuracağından, Rusya bütün bölgeyi kontrol edecekti. Batı’daki sınırı da Oder Nehri olacaktı.”

Magyar Nemzet (HU) /

Yeterince Avrupalı olmayan bir ittifak

Magyar Nemzet, ABD’nin ittifak üzerindeki hegemonyasını eleştiriyor:

“NATO şüphesiz caydırıcı bir etkiye sahip, düşman ülkeler kolektif savunma doktrininin bilincinde ve müttefikler başka devletlerce saldırıya uğramıyor. Fakat örgüte diğer otuz bir ülkeden ziyade ABD’nin hâkim olduğunu ve bunun da içinden geçtiğimiz talihsiz günlerde Avrupa’nın savunma becerilerine gölge düşürdüğünü görmek gerekiyor. Çünkü parayı veren düdüğü çalıyor.”

Právo (CZ) /

İşimiz pek de kolay olmayacak

Právo, önümüzdeki 25 yılın zor geçebileceği kanısında:

“Donald Trump’ın, başkan olursa ABD’nin ittifaka yönelik taahhütlerini gözden geçirebileceğine ilişkin mesajlarını Çekya da dikkate almalı. Avrupa’nın stratejik özerkliği sözde kalmayı sürdürüyor ve hakikate işaret etmiyor. Bizi karmaşık zamanlar bekliyor olabilir.”

wPolityce.pl (PL) /

NATO birlikleri Ukrayna'da barışı güvenceye alabilir

Eski Polonya Savunma Bakanı Jan Parys, wPolityce’de ittifakı doğuda yeni bir görevin beklediğini belirtiyor:

“Avrupa’nın bugünkü sorunu salt Ukrayna’daki savaş değil, normal işbirliğini reddeden saldırgan Rusya’yla ilişkiler de bir o kadar önemli. Ukrayna’da ittifak birliklerinin konuşlandırılmasıyla sağlanacak bir ateşkes, Polonya ve Avrupa için askeri bakımdan başarılı olma ihtimali bulunmasa da Rusya’ya karşı savaşmayı sürdüren bir Ukrayna’ya yeğdir. Avrupa’da barışı güvenceye alacak olan şey Ukrayna’ya güvenlik garantilerinin sağlanması. Ama elbette, müzakere masasına eli güçlü oturabilmesi için Ukrayna’ya mümkün olan en fazla sayıda silahın gönderilmesi şart.”