Srebrenitsa: BM Anma Günü nasıl bir mesaj veriyor?
11 Temmuz günü, 2025 yılı itibarıyla “Uluslararası Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü” olacak. Karar perşembe günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 84 lehte, 19 aleyhte ve 68 çekimser oyla alındı. Bosnalı Sırp milisler, 11 Temmuz 1995 tarihinde Srebrenitsa yakınlarında 8 bin Müslümanı katletmişti. Sırbistan karara şiddetle karşı çıkıyordu. Zira Belgrad, bunun tüm Sırpları soykırım destekçisi olarak damgaladığı görüşünde.
Sırplar bir halk olarak mahkûm edilmedi
Vreme, Belgrad'ın çabaları boşuna, diyor:
“Srebrenitsa kararının Sırpları soykırımcı bir ulus ilan etmediği kamuoyuna net bir şekilde anlatılmalı. Ve bu suçtan hüküm giyenlerin birer adı sanı olduğu. En bilinenleri de Vučić'in şahsen çok iyi tanıdığı Radovan Karadžić ve Ratko Mladić. Soykırımdan Sırplar, Sırbistan veya Sırp Cumhuriyeti değil, onlar mahkûm edildiler. Suçu topyekûn halka yükleyen biri varsa, o da Srebrenitsa kararına karşı yürüttüğü kampanyayla mevcut hükümettir.”
Siyaseten pek faydası dokunmaz
İzvestiya kararın ateşle oynamak anlamına geldiği görüşünde:
“Elbette bu belge kabul edildi diye ciddi kurumsal değişiklikler yaşanmayacak - Batılı ülkeler Belgrad’la yürütecekleri siyasi müzakerelerde yeni bir argüman elde etti, o kadar. Fakat kararın uyandıracağı yankıyla Bosna Hersek parçalanıp Sırp Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan edebilir ve belli ki [Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı] Milorad Dodik’in bu yöndeki niyeti hayli ciddi. Skandal etkisi yaratacak bu kararın Balkanlar’da yeni bir büyük çatışmayı tetikleyip tetiklemeyeceğini bekleyip göreceğiz. Fakat bölgeye barış ve uyum getireceği fikri hayalden ibaret.”
Ahlaki misyon yerine getirildi
Ukrayinska Pravda karardan memnun:
“Uluslararası toplum ahlaki misyonunu yerine getirdi. ... Soykırım inkârcılarına karşı yürütülen mücadele, küresel bir mücadele haline geliyor. Söz konusu karar Ukrayna için de önemli, zira dünya Rus işgalcilerin yaptığı soykırıma tanık oldu ve bunun cezalandırılması gerekiyor. BM tarafından kabul edilen karar, soykırıma karşı etkin bir mücadele yürütülmesi ve faillerin cezalandırılması için gerekli koşulları sağlıyor.”
Bu Sırbistan'a AB'de yer yok
Sırp milliyetçiliği hâlâ bir sorun, diye yazıyor Jutarnji list:
“Eski Yugoslavya’nın komple AB’ye ait olduğunu zannedenler, Sırbistan’ın bugünkü temsilcisi Aleksandar Vučić’in yaptıklarına bir baksınlar. ... Bu Sırbistan, AB’de çoğunluğun riayet ettiği demokratik değerleri hakir görüyor; Vučić’in rejimi ve yönetim tarzı, Erdoğan’ın Türkiye’yi yönetme biçiminden farklılık göstermiyor. ... Bosna Hersek, Karadağ ve Kosova’nın özgürleşmesine yönelik en ufak girişimlerin dahi önüne taş koyan Sırbistan, bölge için de yıkıcı bir unsur; üstelik Vučić yalnız değil, Sırpların çoğunluğu ve Sırp Ortodoks Kilisesi başta gelmek üzere önem arz eden bütün kurumlar onun arkasında duruyor.”