Gazze Şeridi: ABD barış planını sundu
ABD Başkanı Biden, Gazze Şeridi için yeni bir ateşkes planı takdim etti. Sunulan teklif, Filistinli tutukluların salıverilmesi karşılığında rehinelerin serbest bırakılmasını ve İsrail güçlerinin geri çekilmesini öngörüyor. Buna karşılık İsrail Başbakanı Netanyahu, Hamas’ın askeri varlığının yok edilmesi hedefine vurgu yaptı. Gösteriler düzenleyen on binlerce İsrailli ise planın kabul edilmesi çağrısında bulundu.
Netanyahu üzerindeki baskı artıyor
Mediapart, İsrail Başbakanı’nın içine düştüğü ikileme dikkat çekiyor:
“ABD’nin planı Binyamin Netanyahu üzerindeki iç ve dış baskıyı artırarak, onu tahammül etmesi güç bir duruma sokuyor: Amerikan müzakere ekibine bir plan tasarısı sunma yetkisi verdiğinden, girişimi reddedecek hali yok. Ama öte yandan bunu alkışlarla da karşılayamaz, çünkü aksi takdirde iktidarda kalmasını sağlayan ve hayatını kurtaran şeyin, yani İsrail tarihindeki en aşırılık yanlısı hükümetin çökmesi riskiyle karşı karşıya kalır.”
Mevcut durum Biden'a ve Demokratlara zarar veriyor
Jutarnji list, Başkan Biden’ın savaşı sona erdirmek için pek çok gerekçesi olduğu analizinde bulunuyor:
“Bu savaş biterse, Hint-Pasifik bölgesine odaklanması ve Rusya ile Çin’in Ortadoğu ve Afrika, özellikle de Sahel’deki yıkıcı nüfuzunu kırması için fırsat doğacak. Biden salt diğerkâmlığından değil, Filistinli sivillerin ölümüne son vereceği ve Donald Trump’ın hüküm giymesiyle bir kısım seçmenin Demokratlara yönelmesine katkı sağlayabileceği için de savaşı en kısa sürede bitirmek istiyor. ... Mevcut ABD yönetimi de endişeli, çünkü İsrail ordusunun ABD silahlarını kullanması kendilerini bu suça ortak yapıyor. ... Stratejik bir müttefik söz konusu olsa dahi bu kadarı çok fazla.”
Ortadoğu'nun sinir ucu
Habertürk, Filistin toprakları ve bütün Ortadoğu sanki yekvücutmuş gibi sürekli etkileşim halinde, diyor:
“Son on yıldır her ikisinde de yaşanan en küçük bir hareketlilik bütün bölgeyi etkiliyor. Sinir ucu gibi; en küçük dokunuş veya baskı bütün bünyenin tepki vermesine yol açıyor. ... Filistin’de olan her bir hareket başta Ürdün ve Mısır olmak üzere bütün bölgede ciddi hareketlenmeye yol açtı. ... İsrail’in her saldırısında binlerce insan hayatını kaybederken Filistin de devlet olma yolunda bir adım daha attı. ... Ancak bu [son tanımalar] gerilimin ve insanlık dışı saldırıların durmasına yetmiyor.”