Belarus: Lukaşenka "seçimi" kazandı

Minsk’ten gelen resmi haberlere göre, Alexander Lukaşenka yüzde 86 katılımla gerçekleşen seçimlerde yüzde 87 oyla üst üste yedinci kez Belarus devlet başkanlığına seçildi. AB, gerçek bir muhalif adayın yarışmasına izin verilmeyen seçim sürecini “ne özgür ne de adil, sahte bir seçim” diyerek eleştirdi. Peki Batı, yanı başındaki Moskova yönelimli otokrasiye nasıl yaklaşmalı?

Tüm alıntıları göster/kapat
Pravda (SK) /

Burslarla gençlere gelecek sunulabilir

Pravda, ülkede sivil toplum bile desteklenemiyorken Batı’nın ebedi hükümdar Lukaşenka’ya karşı ne yapabileceği sorusuna yanıt arıyor:

“Lukaşenka kendi rejiminin barikatlarını öylesine güçlü tahkim etti ki, özgür ruhların ihtiyaç duyacağı nefesler onları artık aşamaz halde. Belaruslular ile Ruslar arasındaki temel fark şu: Rus seçmenin ekseriyeti Devlet Başkanı Vladimir Putin’i desteklerken, aynısı Lukaşenka için geçerli değil. Bilhassa da genç nesil Belaruslular için. Örneğin Avrupa Birliği, Belaruslu üniversite öğrencilerine daha fazla üniversite burs imkânı sağlayabilecek kadar zengin. Normal ve özgür koşullarda yaşamak isteyen genç Belaruslular bunu hak ediyor.”

The Moscow Times (RU) /

AB Rusya'nın arka bahçesine sıcak bakmıyor

Moscow Times, Batı’yla yeniden yakınlaşmaya yönelik Minsk’ten gelen mesajların mevcut koşullar altında yanıtsız kaldığını belirtiyor:

“Lukaşenka köprüler kurmaya karşı değil, ancak bunun kendi şartlarına göre gerçekleşmesini istiyor. Batı’ya şu mesajı vermiş oluyor: “Bırakın ticaretimizi yapalım, paramızı kazanalım; ama Belarus’ta olup bitenler sizi ilgilendirmez.” AB’de bu öneriye sıcak bakan yok. Belarus artık pek çok siyasetçinin gözünde bağımsız bir ülke değil ‘Rusya’nın arka bahçesi.’ Bu yüzden de Minsk’ten gelen sessiz ama sayısız mesajlar yanıtsız kalmaya mahkûm.”

Politiken (DK) /

Diktatör yalnızca bu turu kazanmış oldu

Politiken gelecek ve demokrasinin gücü konusunda ümitvar:

“Belarus’u unutmamak önemli. Dünya birbiriyle bağlantılı. Batı’nın verdiği özgürlük ve demokrasi mücadelesi, pozisyonunu ve odağını sürekli değiştirdikçe etkisini yitiriyor. Haydut devletler ve diktatörler ise birbirlerini güçlendirip kolluyor - Putin 2022’de Ukrayna’ya Belarus üzerinden saldırmıştı. Bizler ve değerlerimiz şimdilik ters rüzgârlara çarpmış olabilir, ancak sabretmek gerekir. Avrupa’nın son yarım yüzyıldaki tarihi, sürekli bir özgürlük ve demokrasi mücadeleleri tarihi olmuştur. Lukaşenka bu turu kazandı belki. Ama mücadele devam ediyor.”