Belarus: Lukaşenka yine kendini seçtiriyor

Belarus’ta pazar günü başkanlık seçimleri yapılacak. 1994 yılından beri ülkeyi diktatörlükle yöneten Alexander Lukaşenka yedinci kez başkanlık koltuğuna oturmak istiyor. 2020 yılında seçimlere hile karıştırıldığı iddiasıyla büyük protestolar düzenlenmiş, bunlar rejim güçlerince acımasızca bastırılmıştı. Medya, bu kez seçimden neden fazla bir şey beklememek gerektiğini açıklıyor.

Tüm alıntıları göster/kapat
Delfi (LV) /

Demokrasi simülasyonu

Delfi’nin Belarus’ta yapılacak seçimlere dair analizi şöyle:

“Lukaşenka bu hafta yine ‘seçim’ tiyatrosu oynayacak. ... Seçim sonuçlarının tahrif edileceği konusunda neredeyse kimsenin şüphesi yok. Belarus güvenlik birimlerinin eski çalışanlarının kurduğu [muhalif] ByPol örgütü, seçim komisyonu başkanlarının yüzde 97’sinin sonuçları tahrif etme deneyimi olduğunu öne sürüyor. Ayrıca ilk kez bağımsız seçim gözlemcileri ve demokrasi yanlısı muhalif adaylar olmayacak. Ülke dışında yaşayan yurttaşlar oy kullanmak için Belarus’a gelsinler diye yurtdışında sandıklar kurulmayacak.”

24tv.ua (UA) /

Seçim kampanyası değil baskı var

24tv.ua, Lukaşenka’nın protestolar patlak verir korkusuyla şimdiden önleyici tedbirlere başvurduğunu bildiriyor:

“İktidar gaspçısına sadık güvenlik kuvvetleri herkes üzerinde ve her yerde baskı kuruyor - yerellerdeki ‘yoldaşlar’ öğrenci sohbetlerine dahi sızıyor ve ‘kışkırtıcıları’ göz hapsine alıyor. Rastgele ev aramaları zaten gündelik hayatın bir parçasına döndü ve keyfekeder uygulanıyor. ‘İleride herhangi bir suç işlemeyeceğine’ dair yazılı güvence alma ve ‘tedbiren yapılan görüşmeler’ de çok yaygın görülüyor.”

The Guardian (GB) /

Muhalefet yüzüstü bırakılmasın

The Guardian, Batı’nın rejim karşıtlarının yanında hiç olmadığı kadar durması gerektiğini belirtiyor:

“Sürgündeki Belarus medyasına verilen destek artırılmalı, insan hakları aktivistlerine daha fazla yardım sunulmalı ve tutuklular meselesine yeniden odaklanılmalı. ... Devlet Başkanı Lukaşenka pazar günü yavan zaferlerine bir yenisini ekleyecek olabilir. Ancak Beşar Esad’ın düşüşünün de gösterdiği üzere diktatörlükler genelde apansız ve beklenmedik bir şekilde yıkılır. Batı bu karanlık günlerde Belarus sivil toplumunun böylesi bir ana kavuşabilmesini sağlamak için üzerine düşeni yapmalı.”