NATO'nun Doğu Avrupa'da silahlanması
NATO 2017'den itibaren Doğu Avrupa'daki askeri varlığınıgüçlendirecek. NATO savunma bakanları Brüksel'de bu kararın ayrıntılarını görüştü. Baltık ülkeleri ve Polonya'da toplam 4 bin askerin konuşlandırılmasına karar verildi. Kimi yorumcular gelişmeyi Rusya'nın saldırgan tutumu karşısında akıllıca bir önlem olarak değerlendirirken, bazıları Moskova'yla çatışmanın sertleşeceğinden endişeli.
Saldırgan Rusya'ya bubi tuzağı
Upsala Nya Tidning, NATO'nun Doğu Avrupa'daki askeri birliklerini arttırmasını doğru buluyor:
“Rusya'nın saldırgan tavrı karşısında Avrupa'nın karşı önlemler alması çok önemli. ABD, Kanada, Almanya ve Büyük Britanya'nın liderliğinde oluşturulan dört taburda en fazla 4 bin asker bulunacak. Ama burada önemli olan taburların sayısı değil, bunların yerel güçlerden oluşması. Durumu bir çeşit 'bubi tuzağı' olarak da görebiliriz: Rusya'nın akla gelebilecek herhangi bir eylemi, NATO'yla askeri bir karşı karşıya gelme anlamına gelir ve bu durumda ittifak daha sert tepki veren taraf olacaktır. Yapılan açıklamalara bakılacak olursa, Kırım'ın ilhakındaki gibi, hangi milliyetten olduğu bilinmeyen 'yeşil adamlar' gelse bile verilecek tepki aynı olacak.”
Putin barıştan yana mı?
Jyllands-Posten, Batı’nın Rusya’yla barışçıl bir işbirliği çabalarında asla nahif davranmaması gerektiğini vurguluyor:
“Batı tıpkı gerçek soğuk savaştaki gibi diyaloğu sürdürmeyi denemeli elbette. Ama aynı anda Rusya’nın ilerleyişini sürdürmesi ihtimaline karşı silahlı kuvvetlerini güçlendirmek gerekiyor. ... Rusya, Danimarka için, diğer Batı ülkeleri için ve Doğu Avrupa için bir tehlike. Putin boş bir zamanında ulusunun başına gelen bütün kötü şeylerin, Rusların ya da Sovyetlerin başının altından çıktığına biraz kafa yormalı. İkinci Dünya Savaşı bir istisnaydı; ama o zaman bile dönemin diktatörü Stalin’in henüz gerçekte olacakların yaratacağı sarsıntıyı bilmezken Hitler’le bir antlaşma imzaladığını buraya not düşmek lazım. Batı barış istiyor. Peki ya Putin?”
Silahlanma Nato'nun yetersizliğinin göstergesi
Alman taz gazetesi, NATO'nun aldığı önlemlerin Rusya'yla olası bir askeri cepheleşmeye neden olacağını eleştiriyor:
“Kırım’ın uluslararası hukuka aykırı olarak ilhak edilmesini ve Rusya’nın Doğu Ukrayna’da devam ettirdiği melez savaşı, ne meşru bir kopma olarak olumlamak, ne de Batı’daki uluslararası hukuk ihlallerine gönderme yaparak masumlaştırmak, hatta savunmak doğru. Yapılması gereken Putin hükümetinin tutumunu koyduğu hedeflerin sınırları içinde kavramak: Sivastopol’daki Rus donanma üssünün muhafaza edilmesi, kısa vadede AB ya da NATO üyeliğini engellemek için Ukrayna’nın istikrarsızlaştırılması….Bir önlem olarak silahlanma, askeri ve ekonomik üstünlüğü olan NATO ülkelerinin neredeyse üç yıldır artarak devam eden bir ihtilafta sonunda tansiyonu düşürecek somut adımlar atma konusundaki beceriksizliğinin ve isteksizliğinin ürkütücü göstergesidir. Bu adımın atılması, Putin hükümetinin de aynı adımları atmasını kolaylaştıracaktır.”