Trump TPP'den çekilmek istiyor
Müstakbel ABD Başkanı Donald Trump, iktidara geldiği ilk gün ABD'nin TPP'den çıkacağını bildirdi. Trans-Pasifik Ortaklık Antlaşması, ABD ile Asya ilişkilerini güçlendirmek isteyen Barack Obama'nın gönlünde yatan aslandı. ABD'nin TPP'den ayrılması dünya ticareti için kötü bir haber mi, yoksa Çin ve Avrupa için yeni bir fırsat mı?
Dünya ticaretinin temel taşlarına saldırı
Trump'ın TPP'yi kendine hedef seçmiş olması, Il Sole 24 Ore'ye göre daha sadece başlangıç:
“Beyaz Saray'ın tanrılar katından TPP antlaşmasına Zeus'un şimşeklerini yağdıran Trump, Amerika'nın acılarını dindirse de uluslararası ticaretin canını yakıyor. ... Çünkü Trump Trans-Pasifik Ortaklık Antlaşması yalnızca TPP'yi feshetme taahhüdünde bulunmuyor; Trans-Atlantik Serbest Ticaret Bölgesi TTIP fikrine de alerjisi var. Kendisini özellikle rahatsız eden uluslararası bir antlaşma ise, ABD, Kanada ve Meksika arasında 1 Ocak 1994'te yürürlüğe giren Kuzey Amerika Serbest Ticaret Antlaşması NAFTA. Trump Meksika meselesine kafayı takmış durumda. İki ülke arasındaki sınırda inşa ettirmek istediği duvar bu sorunun sadece önemsiz bir detayı. Meselenin özü, ABD sanayiinin önemli bir kısmının daha ucuz iş gücüne sahip bu ülkeye kaydırılmış olması. Ancak NAFTA antlaşmasının delinmesi, en iyi entegre edilmiş uluslararası ticaret ve üretim ağlarından birini bir mayın gibi patlatma tehdidi yaratıyor.”
Trump Çin'in önünü açıyor
De Volkskrant, Trump'un ticaret devi Çin'in önünü açtığı uyarısında bulunuyor:
“Trump'ın kararının yol açtığı iktidar boşluğunu, Çin geçen hafta kullandı. Devlet Başkanı Xi, ABD'nin aksine kendisinin 'kapıları açmak' istediğini söyledi ve iki ticaret antlaşması önerdi. ... Çin böylece bir dünya lideri adayı olarak öne çıkabilir. Nitekim iklim koruma konusunda da aynı tabloyla karşı karşıya kaldık. Şüpheci Trump, Paris Antlaşmasından imzasını çekmek istiyor. Bu Pekin için ABD'yi uluslararası platformda baskı altına almak için bir fırsat. ... Umarız Trump Çin'in ivmesini daha da arttırmaz. Tüm eleştirilere rağmen Pax Americana (Amerikan Barışı) bir Pax Sinica'ya (Çin Barışı) her zaman yeğdir. Trump güvenlik alanından da geri çekilirse Pax Sinica'nın ekmeğine yağ sürmüş olacak. Umarız seleflerinin çizgisini takip eder. Etmeyecek olursa küresel istikrarsızlık daha da artacaktır.”
Avrupa için büyük fırsat
Kurier, Trump'ın TPP'yi feshi durumunda Avrupa'nın bundan büyük fayda sağlayabileceği görüşünde:
“Amerikalılar yedi yıl boyunca, Japonya'dan Avustraya'ya, Vietnam'dan Yeni Zelanda'ya, Pasifik Okyanusu'na kıyısı olan 11 ülkeyle müzakereler yürüttü. Buradaki en önemli nokta, bu ülkeler arasında Çin'in olmamasıydı. TPP, Barack Obama'nın gönlünde yatan aslandı. Pasifik bölgesinde gerek askeri gerekse ekonomik olarak dünya gücü olmak isteyen Çinlilere bu vesileyle bir darbe vurmak niyetindeydi. Dolayısıyla Trump TPP'yi feshederek Çinlilere büyük bir iyilik yapmış olacak. (Demokratlara yakın duran) Eski Oramiral James Stavridis, böyle bir hamlenin 'Brexit'in ABD versiyonuna' tekabül eden ağır bir hata olacağını ifade ediyor. Böyle bir durumda ABD, büyümenin dünyada en hızlı ilerlediği bir bölgede hem siyasi hem de ekonomik liderlik konumunu terk etmiş olur. Şu ana kadar AB ticarette bir adım geriden gelirken, bu fırsattan istifade etmeyi bilirse, ABD'nin bir adım önüne geçebilir. ”
Şimdilik hepsi boş laftan ibaret
Lidové noviny, Donald Trump'ın sözlerine önce dikkatle kulak vermeyi ve hemen karamsar olmamayı öneriyor:
“Obama 2009'da Beyaz Saray'a taşınırken, Amerika'nın saygınlığına gölge düşürdüğüne inandığı Guantanamo'yı kapatmayı planlıyordu. Peki ne oldu? Guantanamo biraz boşaltılmış olsa da varlığını hala sürdürüyor. Obama'nın aksine Trump bir hukukçu değil. Ama 'istemek' ile 'yapmak' arasındaki fark onda da bir şekilde ortaya çıkıyor. ... Kongre henüz Trans-Pasifik Ortaklık Antlaşması TPP'yi onaylamadı. Dolayısıyla ABD başkanı antlaşmayı hemen feshedemez. Ne var ki, etse dahi, bu bizim bildiğimiz dünya düzeninin yapı taşlarının otomatik ve geniş etkili olarak çekip çıkarılacağı anlamına gelmiyor.”
Diğer yorumlar